8 Şubat 2010 Pazartesi

bir haftasonu daha geçti ömrümden

işle ilgili kafam gerçekten çok karışık.hayatta önem verdiğim şeyler nedir diye soruyorum kendime.önem verdiklerim,beni mutlu edenler ve benden beklenenler nelerdir?bu konuyu daha sonra yazarak biraz daha irdeleyeceğim.şimdi oğluşun doğumgününden bahsedeceğim.

cuma günü bıdığım 5 yaşını doldurdu.o gün illaki okulda doğumgünü kutlamak istedi.hava biraz soğuk,azıcık kar var diye insanlar çocukları okula göndermemişler.bence yanlış bir uygulama.çocuklara verilen mesaj şu:hayatta zorlukla karşılaşırsan o zaman ordan uzaklaş,başetmeye çalışma,ben senin yerine çözerim.cuma günü hava iyi olmasına rağmen okulda toplam 16 öğrenci vardı.biz de doğum günü partimize tüm okulu davet ettik :))) ,kalabalık ve eğlenceli bir parti oldu.bıdık çok mutlu oldu,çünkü bu sene babası da geldi.geçen seneki kutlamaya gelememişti.aynı gün içinde iki kez kutlama olmasın diye evdeki kutlamayı cumartesi günü yapmaya karar verdim.hem de oğluşum için yemek hazırlamak istedim.izmir'den annemle babam da geldiği için güzel bir kutlama planladım.cuma akşamı oğlumla beraber doğum günü pastası yaptık.çok kolay ve lezzetli bir pasta oldu.cumartesi günkü yemek menüsü ve yapılışları şöyle:(yemek resimleri yok,çünkü bu blog bir sır,o yüzden yemeklerin fotolarını çekip koyamıyorum)

pasta:dr oetker'in şoko keki üzerindeki tarife göre hazırlanı,içine kırılmış fındık eklenir.yuvarlak tepside pişirilir.
1 paket damla sakızlı muhallebi 3 bardak sütle pişirilir ve içine 1 yk margarin koyularak çırpılır ve soğutulur.
1 paket kakaolu puding 3 bardak sütle pişirilir ve içine 1 yk margarin koyularak çırpılır ve soğutulur.
kek ortadan kesilir,arasına damla sakızlı muhallebi koyulur,kekin öbür parçası üzerine kapatılıp kakaolu pudingle her yeri kaplanır.üzerine de kırık fındık serpildimi anne-çocuk ortak yapımı doğum günü pastamız hazır.

ana yemek:2 kilo somon balığı derisi alınmış ve kuşbaşı doğranmış bir şakilde balıkçıdan alınır.2,5 yk sodyumu azaltılmış soya sosu,3 dövülmüş sarımsak,1 yk zeytinyağı,1 parmak kalınlığında rendelenmiş taze zencefil ve biraz susamla somon iyice karışıtırılır içine 4-5 dal defne yaprağı eklenerek buzdolabında 3-4 saat bekletilir.fırın tepsisine yağlı kağıt üzerine yerleştirilir.bir yağlı kağıtla üzeri kapatılır.200 derece fırında yaklaşık 40 dk pişirilir,son 10 dk'da üzerindeki kağıt alınarak hafif kızarması sağlanır.
balıkla aynı anda çeşitli baharatlarla tatlandırılmış patatesler de başka bir tepside fırına verilir.çünkü balıkla beraber patates yersek canımız tatlı istemezmiş. :)))
bol yeşil salata,ayrı bir tabakta roka,turp ve kırmızı soğan.
2 adet de meze,
1-kabaklar rendelenir az zeytinyağında şöyle bir çevrilir.dövülmü ceviz ve bol dereotu ile sarımsaklı yoğurda ilave edilir.
2-kuru biberler yumuşayana kadar haşlanır,mantarlar doğranır ve suyunu çekene kadar kavrulur,üzerine biberler ve 1 bardak haşlanmış nohut eklenir,güzelce kavrulur.indirmeden az tuz atılır.üzerine sarımsaklı yoğurt ve pul biber dökülür.

yoğurtla balık olur mu dedi kayınpederim önce,ama olur dedim.hepsi taze.hazırladıklarımın hepsi de afiyetle yendi.toplam 10 kişi kocaman bir sofra kurduk.tek eksik kızkardeşimdi.oğluş öyle mutlu oldu ki şımarıklık tavan yaptı.herkese yaptığımız pastayı gururla gösterdi.çok eğlendi yavrum.yorulduğuma değdi.

pazar günü de akşam saatlerine kadar evdeydik.annemle babam tv'de bir program izlmişler bursa'da yaklaşık 100 yıldır cantık ve pide yapan tarihi bir fırından bahsettiler.babam mutlaka gidip orda cantık yemek istediğini söyledi.biz hiç bilmiyoruz böyle bir yer,ama buluruz diyerek çıktık yola.akşam yemeğine kadar vakit geçirmek için eskiden hamam olan şimdiyse restorasyon sonrası kültür merkezi olarak faaliyet gösteren ördekçi hamamına çay içmeye gittik.tasavvuf müziği eşiliğinde çaylarımızı yudumladık.çok güzel bir mekan,ama beni buraya gittiğimde rahatsız eden en önemli şey çevremdeki türbanlıların fazlalığı ve maalesef bu insanların yapmacıklığı.inancı değilde başka şayleri temsil ettiğini duyumsadığım başörtüsü beni çok rahatsız ediyor.babam da ortamdan pek hoşlanmadı,o yüzden bir çay içip kalktık.izmir'de yaşayan insanlar için bursa fazlasıyla muhafazakar bir şehir.neyse karnımız acıkmaya başlayınca cantıkçıyı aradık ve bulduk.kayhan'da tarihi pidecioğlu diye bir yer.bağlan hn.isminde bir sahibi var.biz saat 6'da ordaydık ve son cantıkları kaptık.hafta içi 5,5 hafta sonu 6'da kapatıyorlarmış.ben aslında cantığı pek sevmem,mideme dokunur.malum diyetteyim de ,ama madem buraya kadar geldik dedim ve tadına baktım.sonuç,çok beğendim.

akşam da yıldız savaşları III'ü izledim.anakin skywalker nasıl darth vander olmuş onu öğrendim.çok üzüldüm çok.niye ani,niye???? diye bağırmak geldi içimden.o kadar etkilendim ki yatakta da 1 saate yakın uyuyamadım.

2 yorum:

  1. Oğluşa upuzun sağlıklı ömürler anne ve babasıyla birlikte. Haftasonu size yemeğe gelmek varmış, insan bir davet eder yahu:))) Şaka bir yana şu kuru biberli mezeni merak ettim deneyeceğim, tam benim damak tadıma uygunmuş.
    Sevgiler, ayrıca haftasonunu keyifli geçirmene çok sevindim...

    YanıtlaSil
  2. pastasındaki mumları üflerken hissettiği heyecan ve mutluluk kadar güzel geçsin yeni yaşı :)

    YanıtlaSil