7 Ocak 2010 Perşembe

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, herkese mutlu olsun


yok yeni yıldan bir dileğim,kendime ilişkin beklentilerim.bu yıl tek hedefim kendimi tanıma ya da hatırlama yolculuğuma devam etmek.geçen yıl yazmıştım koca bir liste,evde nereye koyduğumu bile bulamıyorum ki iç hesaplaşma yapayım.hoş çoğunu gerçekleştiremediğimi biliyorum ya, belki de ondan bulamıyorum listemi.özgüvenimi tekrar yerle yeksan etmemek için.bugünlerde bir apati hali var üzerimde.biri sinirlerimle birlikte diğer tüm duygularımı da almış sanki.gerçi bu uzun zamandır yaşadığım bir ruh hali.ama geçen gün film izlerken hüngür hüngür ağlayınca biraz çözüldüm sanki,ruhum yıkandı,yenilendi.kızmıyorum hiç bugünlerde kocama,yaşadığım tek düze ve rutin hayata kırılmıyorum,kendimi olduğum gibi kabul etmeye çalışıyorum.dökülen saçlarımla,beni terkmeyen fazla kilolarımla barış imzalama çabalarındayım.en zoru aslında benim için bu galiba,aynadaki benle barışmak.o kadar uzun zamandır küsüm ve kızgınım ki ona tekrar alışmak sancılı bir süreç.kocamdan da artık hiç birşey beklemiyorum.birlikte birşeyler yapmamız için plan yapsın diye beklemekten çok yoruldum.anladım ki o sevgili olmaktan çok baba olmayı seviyor.olsun ne yapalım,bana düşen de onu böyle kabul etmek.ben de yapmak istediklerimi tek başıma yaparım.mesela tek başıma sinemaya gitmekle başladım işe.bakalım devamı gelecek mi?




yeni yıla evde tek başıma girdim,demek ki bütün yıl yalnız olacağım :))) .oğlum ve kocam geceyarısına çeyrek kala koltukta uyuyakaldılar,ben de yeni yılın ilk çeyrek saatini geride bırakıp yatıp uyudum.yeni yılın ilk günü bursa’da lodosla birlikte sanki bir bahar havası vardı.kocadan yine bir plan gelmedi,mavi bıdık’a sorsan zihnindeki tek gezme korupark.kararı verdim.botanik parka bisiklet binmeye gidilecek.annemlerin geçen yıl oğluşa aldığı bisiklet bodrum bekliyor.yok ki çocuğun bisiklet bineceği yer.neyse,attık bisikleti bagaja tuttuk botanik parkın yolunu.nasıl mutlu oldu pıtırcık.bir hırsla biniyor bisiklete görme gitsin.biz de kiraladık bir bisiklet,yarım saat kadar ben de botanik parkın içinde fır döndüm.ben aslında pek binemem bisiklete,küçükken bisikletim olmadı,12 yaşındaydım ilk bisikletim alındığında,sokağa çıkma özürlü olduğumdan ona da saysan 3-5 kez ancak binmişimdir.ama bu sefer nasıl güzel geldi bisiklete binmek.bir de hızlı kullanıyorum.rüzgar yüzüme çarptıkça,özgürlüüüük diye bağırasım geldi daha bir asıldım pedallara.kocam haklı galiba ben araba sürsem arabayı da hızlı kullanırım.anladım ki ben açık hava sporlarını seviyorum.tenis,bisiklet,yürüyüş.bana göre değil spor salonları,daralıyorum oralarda(dilek:mesai saat onda başlasın ki sabah yürüyüşüne gidebileyim).bisiklet sefasından sonra karnımız acıkmaya başlayınca,bıdıkın da avm’si gelince as merkez’e gitmeye karar verdik.botanik parktan as merkeze giden köy yolları var biz genelde hep orayı kullanırız,mevsiminde çok güzel böğürtlenler olur yol üstünde.bu kez de çiftçi amcalar karnıbaharları hasat ediyordu.dur dedim eşime dur.satarlarsa iki karnıbahar alalım.durduk ve amca bizim için iki karnıbahar kesti,oğluşum ve ben soyduk karnıbaharın yapraklarını pamuk gibi çıktı meydana ,oğluş çok şaşırdı yeşil yapraklar arasından çıkan sulu karnıbahara.as merkezde yemek faslından sonra tam eve dönecekken dedim ki oldu olacak bir de kahve keyfi yapalım,aradık arkadaşları kahve içmeye gittik.bir kahve diye gittik saatlerce oturduk,akşam keyfi olarak da arkadaş bulgaristan’dan getirdiği bir votkayı ikram ettim.ilk kez votka içtim,acıymış be…sek içmemek lazım.arkadaşların ikinci sınıfa giden bir oğulları var benim mavi bıdık bayılıyor onunla oynamaya.tabi ayrılmaları zor oldu.kavga kıyamet geldik eve.



Yeni yılın ikinci günü akşam yemeğe misafir davet ettim.menüm bir balık menüsüydü.
-fırında deniz levreği ve çupra
-patates topları
-fırında baharatlı patates
-haşlanmış karnıbahar (tarladan tazecik alınan)
-kırmızıbiber salatası
-kuru börülce salatası
-roka,dereotu,yeşil soğan ve turptan oluşan yeşillik tabağı
ve tabi ki balık rakısız gitmez.balık rakısız mundar olur der babam.biz de mundar etmedik balıkları.güzel bir akşamdı,ama biraz yorulmuşum.ertesi gün bel ağrısından kalkamadım sabah.yeni yılın üçüncü gününde de hamam planı yaptım ve ailecek hamama gittik.oğluş yine çok mutlu oldu.çok seviyor hamamı.yeni yılın ilk iç gününü aktive ettim,bakalım devamında ne olacak.eylemlerim devam edecek...

1 yorum:

  1. Oooo, seni tebrik ediyorum. Kara bulutlar dağılıyor, kara kitap aklaşıyor. Silkelen canım, bu yaşta ne bu karamsarlık. Ben de şişkoyum (ona aile arasında balık eti diyoruz:) saçım da dökülüyor valla hem de tepeden. Benim koca da benimle pek gezmez, kendin gez canım, var mı özgürlük gibisi. Sağlıklar yerinde olduğu sürece kendimi kraliçe gibi hissetmemi kimse engelleyemez. Bu yazını çok beğendim, size yemeğe geleceğim:))
    Öptüm canım, abla sözü dinle...

    YanıtlaSil