26 Nisan 2010 Pazartesi

pazartesi şiiri


BİR AYRILIŞ HİKAYESİ

Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artıkbiliyorum:
Toprağın -yüzü güneşli bir ana gibi
-en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil değil!
Senyürümelisin, yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...

Nazım Hikmet

3 yorum:

  1. ne güzeldir o!..
    Ellerinize sağlık paylaşımızın için;)

    palyözi(eski nam-ı değer:P)):)

    YanıtlaSil
  2. palyözi'de güzel ve anlamlı bir isimdi,ama kelime yığıcısı daha manidar olmuş. :))

    güzel şiir değil mi?benim gibi 8 yıllık evli biri için tekrar aşkı hatırlamak zor,ama deniyorum.

    YanıtlaSil
  3. Aşkı da ayrılığı da mücadeleyi de yani; insanı en güzel anlatan şair... Pazartesi için çok iyi bir seçim...

    YanıtlaSil