12 Nisan 2010 Pazartesi

yemeğe sığınma

Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çesit tuzak vardır. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir agaca veya yerdeki bir kazıga baglanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacagı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptıgında elini dısarı çıkaramaz. Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyecegi yakalamak için elini içeri sokar ve yiyecegi kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dısarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmıs el, bu yarıktan dısarı çıkmaz. Avcılar geldiginde, maymun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir sey yoktur. Onu sadece kendi bagımlılıgının gücü tutsak etmistir. Yapması gereken tek sey elini açıp yiyecegi bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülügü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür. Bizi tuzaga düsüren ve orada kalmamıza neden olan sey, arzularımız ve zihnimizde onlara bagımlı olusumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benligimizi ve bagımlı oldugumuz seyleri serbest bırakmak, özgürlesmektir. …. Joseph Goldstein



bağımlılıklarımı serbest bırakıyorum.sıkıntım yiyerek hafiflemiyor.tam tersi yedikçe ben daha da ağırlaşıyorum.kendime iyi davranmayı seçiyorum.sadece kendi davranışlarımdan sorumluyum.eşimin,anne babamın,çevremdekilerin davranışlarını kişisel ve bana yönelik algılamıyorum. kendimi seviyor ve onaylıyorum.hatalı davranışlarım olabilir,sonuçta ben bir insanım.mükemmel olmak zorunda değilim.kendimi ve beni üzen herşeyi affediyor ve geçmişte bırakıyorum.



sabah olumlamalarımı yapıp kendime geleyim, ankara gezim az sonraaaa.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder