9 Kasım 2009 Pazartesi

hafta sonu


yine tembel günlerimden birindeyim.canım hiç çalışmak istemiyor.çarşamba gününe kadar elimdeki işi bitirmem lazım.peki ben ne yapıyorum?güzel havaya aldanıp dışarı çıkma hayalleri kuruyorum.blog okuyorum.gazete okuyorum.ondan sonrada sıkışıp,tüh vah diyorum.ben akıllanmayacağım.aslında aklımda yeni başladığım kitabımda var.dün akşam kayıp gül'e başladım.yarısına kadar geldim.zaten çok hızlı ilerliyor.bugün eğer bir iş çıkmazsa bitiririm.gözümdeki arpacığa rağmen okuyorum ya helal olsun bana.on üç büyülü öyküyü bitirdim.içinde beğendiğim öyküler de oldu,okurken sıkıldıklarım da.ama galiba en çok nazlı eray’ın yazdığı öyküye güldüm.eğlenceli bir anlatımı vardı.okurken düşündüm,erkek tohumu satılsa ben de almaya gidermiydim?hangi özellikleri olsun isterdim?çok bakım istemeyen,kibar,kültürlü,geniş bir ilgi alanı olan,anlayışlı ve erkeğin kadının üstünde bir cins olduğunu düşünmeyen bir tohumum olsun isterdim.mümkünse italyan olsun :))


hafta sonu doğum yapan bir arkadaşımı ziyarete gittim.bebiş üç aylık oldu hala gidemedim.bir oğluş hasta,bir ben,bir koca.zaten oğluşu aldım gittim.kız kıza biraz sohbet ettik.çok özlüyorum böyle sohbetler etmeyi.gülen gözlerle birinin beni dinlemesini ya da onu dinlemeyi.kahve içip ,fal bakmayı,hayata ve geleceğe dair hayaller kurmayı,kocalarımızı çekiştirmeyi...iyi geldi.akşam da eşimin işyerinden arkaşlar geldi.birlikte yazgan'ın vişne şarabını içtik.ama ben beğenmedim.denizli'de çok güzel vişne şarapları içmiştim.şimdi markasını hatırlamıyorum,ama gidersem yine alacağım.dün de bütün gün evdeydim.hatta öğleni uyuyarak geçirdim.gözüm o kadar ağrıdı ki uyumak tek çözüm gibi geldi.akşamda şöyle bir dolaşmak için ikea'ya gittik.ama istediğim gibi gezemedim.çünkü çocuk parkı kapalıydı.bıdığı oyun alanına bırakamayınca da onun sıkıldımları arasında sadece ikea'da yolumuzu bulup çıktık.


bir hafta sonu da böyle geldi geçti.hava çok güzeldi,ama biz yine dört duvar arasındaydık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder