Hayatın Uçurumlarıdır Yalnızlıklar
Gül yaprağı düşer kimi kez daluykularının yüzüne
gün ışığı kuş cıvıltıları sarar bütün dünyayı
ve bir sevinç dolar yüreğine apansız
uzanıp bütün pencereleri aşmak merhaba demek ister güneşe
- merhaba yaşamak - merhaba dünya - merhaba ey sevda
ne ki ömürsüzdür gül sevinci
parçalanmış bir gökyüzüdür yaşamak
donup kalır dudaklarında bir hüzün
ve çiy tanelerine döner türküler
türküler hüzne dönmüşse eğer
geriye ne kalmıştır zaten
paramparçadır yaşamak
paramparçadır dünya
paramparçadır sevdalar
Paramparça da olsa sevdalar
yine de kalmış olabilir küçücük bir mavilik
gökyüzüne bir sevda kırıntısı
avuç içi kadar bir umut
Yuvalarından düşmüş kuş yavrularını alıp
ısıtmak ister yüreğinin yangınında
ve yeniden boyamak kalımlı bir maviye gökyüzünü
sonra usulca azat etmek kuş cıvıltılarını
ne zaman ki sıkar acının zembereğini
usul usul sıkar bir kuyudan su çeker gibi sabırla
Bir yanda köpüklü çağlayanlar gibi öfke
bir yanda boğuntunun yılan ıslıkları
ekler birbirine bin bir parçayı ve yaratır
kendi elleriyle gökyüzünü
- günaydın - günaydın - günaydın
Gün aydın olmaz yine de
Gün karadır karanlıktır
Gün yorgun bir dev gibi boylu boyunca uzanır
içinin sokaklarına
ne pencereden bir ışık sızar
ne çocuk sesleri duyulur
herşey biter bekleyişlerden başka
ve sanki bir adım ötede
evde kalmış kızlar için idam mangaları kurulur
Çığlıklarsa bir çiğ yuvarlanışıdır kulaklarının karanlık uçurumlarında
uçurumlardır sevda
uçurumlardır umut
uçurumlardır yaşamak
AHMET TELLİ
gün aydın olmaz yine de gün karadır,karanlıktır.boğuntunun yılan ıslıkları çalıyor küçük dünyamın sokaklarında,o kadar ıssız ki sokaklar ıslıklar yankılanıyor ve çığlığa dönüyor.uçurumda hayat,uçurumda beden,uçurumda yaşamak.uçurumun kenarında bir ileri bir geri sallanıyor beden.düşüp düşmemekte kararsız.bir adım ilerisi uçurumun dibi.peki uçurumun gerisindeki yaşam?o ne kadar aydınlık.paramparça dünya,paramparça umutlar,paramparça inandığın herşey.istediğin tek şey bir ses bir nefes,canına can katacak,kalbi seninle atacak bir can.yüreğinin yangınında ısınabileceğin biri yoksa eğer istediğin kadar aç pencereni güneşli bir günde merhaba de yaşama yine de içine almaz seni yaşam.kendi dünyanda hep geceyken ve üşüyorken parlayan güneşi ve gökyüzünün kalımlı mavisini bilemezsin ve kucaklayamazsın yaşamı.aç kollarını izin ver içindeki zehirin akmasına.gözlerinden,ağzından,kulaklarından,burun deliklerinden aksın içindeki simsiyah zehir.derin bir nefes al ve gökyüzünün parlak mavisini,badem çiçeklerinin beyaz saflığını ve yemyeşil kokulu otları al içine .ruhunun en tenha yerlerine girmesine izin ver.gün aydın olsun.günün ve dünyan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder