16 Mart 2010 Salı

canım günlük

güneşli bir güne başlamıştım bursa'da elimdeki işleri bitirebilmem için yeterince enerji toplarım güneşten diye düşünmüştüm.peki ne oldu.kara bulutlar güneşimi çaldı.bulutlar elimdeki işleri de alıp götürsenize.bir fırtına kopsa,hortum olsa ve masamdaki tüm kağıtları alıp götürse,tertemiz pırıl pırıl bir masam olsa.

dün oğluşu doktora götürdüm.hafif öksürüyor,ama ortalıktaki zatürre salgını beni de paranoyak yaptı.neyse ki çok ciddi bir şeyi yokmuş,ama antibiyotiği de aldık.kendime de 25.03.2010'a psikolog randevusu aldım.

hafta sonu bursa'da arkadaşlarla inanç turizmi yaptık.önce tezveren dede,somuncu baba'ya gittik,ordan da ulucamiye gidip dua ettik.ben her zamanki gibi ağladım.niye mahallemizdeki camiye istediğimiz zaman gidip dua edemiyoruz?(bizim mahalledeki namaz saatleri dışında kadınları almıyor) dua etmek ruhuma iyi gelmişti,ama ertesi gün yine kötü hissettim.

kocama gıcığım bu günlerde.hani var ya amerikan güreşçileri havaya zıplayıp birbirlerinin üstüne hopluyor öyle üstünde tepinesim var bugünlerde.dün çocuğu hastaneye götürdük.bugün sabah beni işe bırakırken diyor ki ben seyahate gidiyorum birşey diyor musun?zıkkım diyorum zıkkııııımm.çocuk hasta diyorum huuuu!!hem seyahate gideceksen akşamdan söylesene be adam.zıkkımın kökü yani.

önümde işler yığılı yine ve ben buraya yazıyorum.her işim yarım.kafamı duvara vursam ayarlarım yerine gelir mi acaba?

saat 17:29 itibariyle durum raporu:

sabah gelip güneşimi kapatan bulutlar baktılar ki ben çok sinirleniyorum.bulaşmayalım şu çatlağa diyerek tüydüler.gökyüzü masmavi.ben de elimdeki işin bir kısmını bitirdim.

yaşasın güneş!!!

:)))))))))

2 yorum:

  1. saat 16:40 ve hala güneş pırıl pırıl bursada??

    YanıtlaSil
  2. Oh be yaşasın. Var mı güneş gibisi???
    (Burası da güneşliydi bugün ama çok esiyordu)

    YanıtlaSil