23 Ekim 2012 Salı

yağmur

birden bire başladı. önce ince ince, dokunmaya korkar gibi, incitmekten sakınır gibi, okşarcasına düştü yere. sonra baktı ki özlenmişti, dokunuşları reddedilmedi toprak tarafından.hızlandı. içini boşaltırcasına, özlemle kavuştu toprağına. sıkı sıkı sarıldılar birbirlerine yağmur ve toprak, insanlar kendini korumaya çalışırken yağmurun telaşından aşklarına yeşilden turuncuya çalan yapraklar, bu kucaklaşmada aradan çekilmeleri gerektiğini bildikleri için kaçışan martılar tanıklık etti. yağmur bir süre sonra veda etti kokusunu bırakarak toprakta, "yine geleceğim" dedi. toprak biliyordu geleceğini, çünkü artık yağmurun zamanıydı.

Damla düştü toprağa cemre misali
En büyüleyici pırıltısıyla dün akşam,
Mis gibi kokusuyla büyüleyen etrafı
Eksikliğini hissettiğimiz ama söyleyemediğimiz,
Tek tek ama beraberce kardeşcesine
Göl gibi derler ya işte öyle durgun ve sessiz
Üzüntülülerini paylaşırlar sevinçleri paylaştıkları gibi ,
Lisanlarıyla sevgiden bahsederler hep
Esintisinde bir samyelinin bir ömür boyu,
Rahatlatıyor tüm sevgiye muhtaçları şu yağmur taneleri.

Murathan Mungan


1 yorum:

  1. Kokusunu bırakıp gitti ya yağmur ardından bir öpücük kondurdu gökyüzüne, rengarenk. Yağmur zamanı... Renklerden grinin mevsimi... Şiir zamanı... Sevgiyle...

    YanıtlaSil