12 Ekim 2012 Cuma

karmakarışık

bir başkasının duygularından ne kadar sorumluyuz? yani o duyguları hissetme nedeni biz miyiz? düşünüyorum da (psikoloğum olsaydı, düşünme hisset derdi) ben öfke hissediyorsam mesela bu öfkenin sorumlusu karşımdaki kişi midir? yoksa benim o ana verdiğim anlam mı öfkemi oluşturan? kimi sevip sevmediğimize nasıl karar veririz? ya da kimi sevip sevmediğimizi nasıl hissederiz? sevgi düz bir çizgi midir mesela, yoksa dalgalı bir frekansta giden düz bir hat mı? ya da zamanla yükselip, belli bir noktadan sonra düşüşe geçip en sonunda sıfır noktasında son bulan bir duygu mu? peki insanların hislerini belirleme şansımız var mı? bunlar geçiyor tüm gün aklımdan, sonra bir an duruyor ve kendime dışardan bakıyorum. ben bir başkasının ne hissedeceğini nasıl belirleyebilirim ya da hissettiği bir şeyi hissetmemesini nasıl sağlayabilirim? o kadar güçlü olan kim var ki?

doğrular, yanlışlar var hayatta. toplum tarafından belirlenen ve bir süre sonra bizim de kendi doğrularımız sandığımız. farkettikçe hangisi bizim doğrularımız, hangisi toplum tarafından bize öğretilen doğrular olduğunu anlayamadığımız için boyun eğip hepsini kabullendiğimiz, zaman zamansa isyan ettiğimiz doğrular.

kendimize ilişkin tanımlamalarımız var. tanımladıkça kendimizi sınırladığımız. peki tanımlama yapmazsak neyi sevip neyi sevmediğimizi nasıl bileceğiz? nasıl bileceğiz ki ne istediğimize karar vereceğiz?

hayatta yürüdüğümüz yol bize doğru bil yolmuş gibi sunulsa da çevremizde bizi rahatsız eden, oraya ait olmadığınız hissini veren şeyler varsa, bu hissettiğimiz bir şey mi yoksa düşüncelerimizin bize oynadığı bir oyun mu nasıl bileceğiz?

hissetmekten önce düşünüyorum çoğu zaman. sonrasında hissettiğim duygularsa genelde öfke, utanç, suçluluk gibi kötü duygular oluyor. içimde bir ses hayatında bir şeyler yanlış diyor, ama ses beynimden mi kalbimden mi geliyor anlayamadığım için oralı olmuyorum. bazen o kadar çok bağırıyor ki kulaklarım sağır oluyor, acı veriyor.

4 yorum:

  1. Fotoğraf çek. Ciddiyim. Anlattıkların o kadar benzer ki. Fotoğrafla ilgilenmeye başladığımdan beri bakış açım değişti. Görmek istediğim şeyler değişti. Bazen dondurmak istediğim anlar vardı şimdi gerçekleştirebildiğim zamanlar var.
    Bir dene

    YanıtlaSil
  2. Oralı olmalısın sesini dinlemelisin. Belki de sen içindeki sesin ne anlama geldiğini bilmediğin için seni anlayamayan ya da yanlış anlayan insanlar vardır. Belki bi insan senin tanıyamadıgın hislerinden dolayı acı cekiyodur. Önce hissetmelisin sonra hıssettiklerini düşünmeli bence.

    YanıtlaSil
  3. sen gel bana şarap gecemizi yapalım artık :)

    YanıtlaSil