çarşamba günü bir müşteri ziyaretine gittim.hani genelde patronun masasının arka duvarında atatürk resmi olur, bu firmada turgut özal’ın halıdan dokunmuş bir portresi vardı.garibime gitti doğrusu.sonra düşündüm, adamın atası onu yoktan var eden, zenginleşmesini sağlayan turgut özal. bu ülke üzerinde özgürce yaşamasını sağlayan kişi neden atası olsun. bu durumdan çok etkilenmiş olacağım ki aynı günün gecesi rüyamda turgut özal’I gördüm.detayları çok hatırlamıyorum,ama bir odaya giriyorum bir bakıyorum sandalyenin üzerinde o kocaman gözlükleriyle turgut özal.
iki gündür sabah uyanamadığımdan işe geç kalmamak için taksiyle geliyorum. verdiğim parayla kendime başka şeyler alabilirdim ya da güzel bir yemek yiyebilirdim.çok acıyorum taksiye verdiğim paraya.tabi uyuya kalınca çeşit çeşit de rüya görüyorum. dün geceki rüyalarımdan birinde iş yerindeyim, ama kimsecikler yok müdürün odasına iki kişi misafir geliyor.çaycı falan ortalıkta olmadığı için benden kahve yapmamı rica ediyorlar.tabi ki diyip nasıl içersiniz diye soruyorum.bir sade,bir orta, bir şekerli kahve istiyorlar.tühünüz diyerek mutfağın yolunu tutuyorum.ağır misafirler olsa gerek ki elim ayağıma dolaşıyor.bir türlü doğru düzgün bir fincan bulamıyorum.fincanların ya tabakları farklı ya kulpları kırık, tamam ya bu fincanlar olsun diyorum bir türlü kahveyi yapamıyorum.rüyamda uzun bir sure fincandı kahveydi derken debeleniyorum.sonra içeri gidip, fincanları bulamadım,kahve de yapamadım diye ağlıyorum.adamlar halime acıyıp fincan aramaya geliyorlar mutfağa.
ikinci rüyamda da garip bir tatil köyüne tatile gitmişiz.bavullarımızı taşıyan bir kız bizi deniz kenarından odaya götürüyor.deniz nasıl berrak,nasıl mavi,muhteşem bir kumsal var.sonra tatil köyünün arka tarafından bahçelik yerinden oğluşla eşimin yanına gidiyorum.tatil köyünün bir kısmı hayvanat bahçesi gibi.sonra bir bakıyorum fil gibi uzun hortumu olan, ama vücudu çita gibi inc eve çevik filin blumia hali gibi bir hayvan benim oğluşu hortumuyla dövmeye çalışıyor.eşim de ben de müdahale edemiyoruz.filimsi yaratık ve benim oğluş alt alta üst üste dövüşüyorlar ve benim naïf kendinden küçük çocuklardan bile dayak yiyen ve sesi çıkmayan oğlum en sonunda filimsi yaratığı tutup fırlatıyor, dövüşün galibi oluyor. annesi de bir uyanıyor saat 8.30 olmuş ve işe geç kalmış.
tatil vaktim gelmiş değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder