13 Aralık 2010 Pazartesi

yazmak


aldığım bu süslü püslü defter daha iyi yazmamı sağlamayacak.o kadar güzel ki içine çok iyi ve ustaca şeyler yazmak için gelecekte bir güne saklayacağım onu belki de. bu kalem ne kadar güzel yazıyor, yazarken yumuşacık, ucu hiç kırılmıyor. ben en çok kurşunkalem severim. ince uçlu 0,5 kalemleri. bugünlerde 0,7 kalemleri de sevmeye başladım. bu kalemi güzel defterime özel şeyler için yazmak için kullanmalıyım diye saklayacağım.ikisini de kaldırıyorum, yatağımın başucundaki komidinin çekmecesinde saklıyorum. bazı geceler tamam bugün o gün diyerek çıkarıyorum çekmeceden, uzun uzun bakıyorum ikisine de, sonra yazacaklarımın o kalemle o deftere yazacak kadar iyi olmadığına karar verip kaldırıyorum çekmecedeki yerlerine. kelimeler zihnimde uçuşup duruyor, benim kendi düşüncelerim, saçma ve değersiz göründüğü için gözüme kayıt altına almaya gerek duymuyor ve onlarla güzelim defterlerimi kirletmek istemiyorum. başka bir gün öncekinden daha güzel bir defter, yeni yıl için bir ajanda alıyorum. her gün bu ajandaya yazacağım, o güne dair notlar düşeceğim diyorum kendime. o ajandaya yakışacak bir de kalem alıyorum. ilk günlerde bir iki satır not düşüyorum güne dair, ama her gün devam edemiyorum.üşeniyorum yazmaya. ben yazmadıkça kalem de küsüyor bana. önceden elimin altında kuğu gibi süzülen kalem, birden direnmeye, sert yazmaya ve zihnimin hızına yetişememeye başlıyor. bu kalem artık hiç iyi yazmıyor diyip atıyorum kenara. hep yazmak isteyip de yazamamanın suçunu kaleme deftere atan bir zihniyet benimkisi. oysa aziz nesin nerde müsvette kağıt var onu bulup yazarmış yazılarını. ben de onun gibi güzel defterlere yazmaya kıyamıyorum, sonra da unutuyorum yazmayı. kendi kelimelerini küçümsemek benimkisi. defterlerim ve kalemlerim sizi seviyorum, ama kelimelerimi daha çok seviyorum. hem ne düşünüyorum biliyor musunuz galiba boş bir defter mutsuz bir defterdir. içine karabasanlar, kabuslar bile yazılsa kullanılan bir defter kendini daha mutlu hisseder diye düşünüyorum. çünkü yazanın sıkıntısını bir miktar almıştır. okuyup durduğum psikoloji, kişisel gelişim kitaplarında bile şunu yazın, bunu yazın, gelecekte kendinizi nerde görmek istediğinizi yazın, sizi huzursuz eden şeyi yazın diyip duruyor. yazının bir hikmeti olmalı!

2 yorum:

  1. "onlarla güzelim defterlerimi kirletmek istemiyorum."

    YanıtlaSil
  2. heryeni defter içinde kitap olma potansiyeli taşır diye düşünürüm . sözünüze katılıyorum yazı aktıkça defterler dert ortağı bir gizli kapıdır arkabahçeye açılan hep yazın ..

    YanıtlaSil