Pazartesi akşamı, haftasonu yaşanan bıdık, baba ve anne üçgenindeki çatışma sonrası bıdığın uyku moduna geçebilmesi amacıyla televizyonun saat 9'da kapatılmasına karar verdim ve bu kararımı uyguladım. Eşim internetin başındayken biz oğlumla kelime oyunu oynadık. biri bir kelime söylüyor diğeri de o kelimenin son harfinden yeni bir kelime türetiyor. Oğluşun türettiği kıymık, kıkırdak, çember gibi bazı kelimelere çok şaşırdım. Yaklaşık bir saat bu oyunu oynadık, hiç zorlanmadan hemen bir kelime türetebildi. Şaştım kaldım doğrusu. Yatağa doğru yol alınca yatmamak için çeşitli bahaneler üretip Sünger Bob dergisi okumamı istedi ve dergide Patrick'in kurabiye yediği resmi görünce "canım çok fena kurabiye çekti" dedi. Ben de bu saatte ne kurabiyesi, yarın yaparız dedim, öptüm ve iyi geceler diledim. Söz ağızdan çıkar dedim ve hiç kurabiye pişirmemiş olan biri olarak dün Leylak Dalı'nın kurabiyelerini de görüp yapabilir dedim ve akşam evdeki yemek kitaplarından birinden basit bir kurabiye tarifi seçtim.
Malzemeler:
250 gr yumuşak margarin
1 çay bardağı süt
1 yumurta
Kabartma tozu
1 su bardağı şeker
Evde olduğu için ceviz ve kimsenin yüzüne bakmadığı beyaz toblerone çikolata
Aldığı kadar un.
İşte burası dananın kuyruğunun koptuğu nokta. Sevgili Oktay Usta sen bari yapma dedim. Ne demek aldığı kadar un. Net konuş benimle. Neyse giriştim bir kere, önce yemek programlarındaki gibi malzemeleri hazırladım koydum tabaklara.Cevizi ve çikolatayı bızztladım. (Kedili Mutfaklar'dan Oya Hn. seviyorum sizi:)) Margarini koydum hamur leğenine, üzerine iki bardak un ve diğer malzemeleri boşalttım, başladım yoğurmaya, hamur oldu yapış yapış, iki elim de hamur içinde, anladım ki bu hamur daha un alır, alır da unu benim hangi elim alır onu bilemedim. Neyse un paketini kollarımın arasına alarak döktüm az az ve aldığı kadar un olayını çözdüm. Aldığı kadar un, hamur ele yapışmayana kadar demek. :)) Hamur kıvama gelince içine ceviz, çikolata ve sevgimi de kattım. Hamuru yoğurdum koydum dolaba yarım saat dinlendi. Sonra açtım merdaneyle, çağırdım oğluşu bisküvi gibi mi olsun kurabiye gibi mi diye sordum. Kurabiye dedi ve kalıplarımızla dondurma, otobüs, tavşan, kare, ok şeklinde kurabilyeler yaptık, attık 180 derece fırına.Üzerleri hafif kızarınca aldım fırından. Tadına bakmadık.Bugün bakacağız. Gerçi tadı hiç önemli değil. Oğluşun gözlerindeki o mutluluk ve yaparkenki heyecanı dünyanın en güzel tadı zaten. Bir çocuğun gözlerindeki değer verildiğini hisseden ışıltı dünyalara bedel.
Tüm bloglarda 2010 değerlendirmeleri ve 2011 hedeflerine ilişkin yazılar var. Ben de henüz yazıya dökmedim, ama aklımdan şeritler halinde geçen koca bir yıl var. Yağmurlu bir hava ve bulutlar insanın düşünmesi için çok uygun bir hava var Bursa'da. Düşünme hisset...
Sevgi neydi? Sevgi bir kurabiye belki de. Sizin için özel olarak pişirildiğini bildiğiniz. Hazırlarken elinize değen küçük oğlunuzun eli ve pişerken fırını gözleyen kocaman gözleri.
Seninle gurur duyuyorum Anne:)))
YanıtlaSilHarika bir yazı olmuş.Gözlerim yaşardı.İşte bu.mutluluğun tarifi.Ellerine sağlık.Bu kurabiyelerin adı Nuran'ın mutluluk kurabiyesi olsun.
YanıtlaSilYeni yılda mutluluk ve sağlık dolu günler sizinle olsun.
YanıtlaSilMerry *. • ˚ ˚ •. ★ ★ Christmas. *. °. ° * * ★ ★ Joyeux. • ˚ ˚ ★ ★ ˛ ˚ ˛ •
•. Noël ★ ˛ ˚ _Π_____. * ˚ ★ ★ ★
˚ ˛ • ˛ • ˚ */______/~ \. ˚ ˚ ˛ ★ ★ ★
˚ ˛ • ˛ • ˚ *| 田田 | 门
°º ♫°° ♫♫ °º ♫°° ♫♫ °º ♫°° ♫♫ °º ♫°
ne güzelsin ellerine sağlık afiyet olsun :)
YanıtlaSilcanıııımmmmm,
YanıtlaSilharika bir yazı,diğer tüm yazıların gibi. kuzumu çoook öp benim için. severim onu da kurabiyelerini de.bu sabah bir şey beni çok mutlu etti. tahmin etmişsindir.
senden mükemmel bir yeni yıl yazısı çıkacak. hissediyorum. böyle umut dolu, harika .
ne tatlı bir annesin sen .
Sevgi neydi? Sevgi bir kurabiye belki de. Sizin için özel olarak pişirildiğini bildiğiniz...
YanıtlaSilkurabiye guzeli annesi ile bıdık ogluna afiyetler olsun.
ellerine, yuregine, emegine saglik:))
ben yapamadım ama geçerken bir ısırık aldım sevgi dolu kurabiyeden...bir de şimdiden iyi seneler dilemek istedim...
YanıtlaSil:))