11 Ekim 2010 Pazartesi

uyku perisi bu sana son çağrım

gece uykum kaçtı, biraz orhan'la sohbet ettik.o nişantaşılı olmak nasıl birşey,kendini bir şehre ait hissetmek nasıl bir duygu onu falan anlattı.ama uyku tutmadı.hadi dedim biraz face'e bakayım, sosyal alem ne alemde?ordan hadi artık dedim uyku saati gelmiştir.yattım yatağa,ben uyumak için nefes egzersizleri falan yaparken koca bey hor hor,horultusu aslan kükremesi mübarek.alıp yastığı bastırsam ses kesilir mi gibi şeytani düşünceleri kafamdan kovmak için kalkıp tv izleyeyim bari dedim.açtım tv'yi aaaa okan bayülgen'in konuğu cem adrian'mış.saat üçe kadar onu izledim.bu arada battaniyenin altında yatıyorum.sonra yeter artık kanepelerde yattığın git yatağına yat dedim.yattım yatağa sanki yatağın altına biri bezelye dökmüş,yatağın her cm'i sırtıma batıyor.hasılı (leylak ablam bu kelimeyi senden öğrendim :)) hiiiiç uyumadan işe geldim.şimdi bir paket balık kraker ve hanımeller çokodamlalı bisküvi ile güne başlıyorum.sonum hayrolsun.

1 yorum:

  1. Bu bir paradigma, uykusuzluk yorgunluğu yorgunluk iyi beslenememeyi iyi beslenememe tatsızlığı tatsızlık uykusuzluğu getiriyor.Derhal yaşama dönmelisin sevgili kara kitap yoksa kimse sana yardım edemez

    YanıtlaSil