şimdi biz neyiz biliyor musun
akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz
birbirine uzanamayan
boşlukta iki yalnız yıldız gibi
acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
bir zaman sonra
batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
ne kalacak bizden
bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim
sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
bizden diyorum, ikimizden
ne kalacak?
Murathan Mungan
ne kaldı deniz'le cihan'ın aşkından geriye. siyah bir defterle, kırmızı bir defter.
siyah defterde cihan'ın yaşadıklarını, aşkını, kalp kırıklarını okuduğumuz, kırmızı defterle deniz'in çalkantılı iç dünyasına girdiğimiz. cihan'ın yumuşacık aşkı, deniz'in hayatta varolmaya ilişkin kendini yok eden tutkusu. bu iki genç insanın masmavi yaşanacak aşkını saran ateşten bir gömlek, bir ihtilal. ölen, işkence gören, bedeni, yüreği yaralanan yüzlerce genç insan. hırpalanan bir toplum.
ve ayşe...yıllardır beklediği aşkı hiç beklemediği bir anda bulan güzel sesli bir kadın. kendi şarkısını söylemekten korkmayan cesur bir kadın.
şarkını söylediğin zaman inci aral'ın okuduğum ilk kitabı, ama kesinlikle son olmayacak. anlatımını, içtenliğini, karakterlerini çok sevdim. belki daha genç yaşımda okusam böyle ısınamazdım diyerek bu kadar geç tanışmış olmamın verdiği sıkıntıyı hafifletmeye çalışıyorum. sırada ölü erkek kuşlar var. geçen yıl aldığım, ama okumaktan, okuyup da içinde kendimi bulmaktan korktuğum bir kitap.
evet şarkını söylediğin zaman dün bitti, artık sahnede murathan mungan ve şairin romanı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder