Mehmet 6 arkadaşını eve çağırdı; çünkü yeni bir oyun keşfetti: “Arama oyunu”. Herkes gelince oyun başlayacak.Mehmet kuralları anlatıyor:” Başlama işaretini verdiğimde, hepiniz aramaya koyulacaksınız.Kronometreyi yarım saate ayarlayacağım; bu sürede kim bulursa, o kazanacak.”
Jülide, “Nerede arayacağız?” diye soruyor.
“Her yerde” diye yanıtlıyor Mehmet.
“Peki ama ne arayacağız?” diyor Ali.
“Doğru ya, ne arayacağız?” diye gülüşüyor diğerleri.
Sinirlenen Mehmet; “Oynamak istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Arayın, işte o kadar!Aptal aptal sorularla kafamı şişirdiniz, oyun bu!” diye bağırıyor.
Mehmet tamamen aklını kaçırmış!Ne aradığımızı bilmeden nasıl birşey bulabiliriz ki? Bulduğu yeni oyun saçmalığın daniskası.
Evet! Yine de bu, insanların sık sık oynadığı bir oyun:Kendilerini neyin mutlu edeceğini bilmeden mutluluğu aramak.Herkes onu bulmak istiyor, bu normal. Ama bir şeyi bulabilmek için, ne bulmak istediğimizi bilmemiz gerekir.Yoksa, ona ulaşmak için tabi ki hiçbir şansımız olmaz.” çıtır çıtır felsefe serisi kitaplarından mutluluk ve mutsuzluk kitabının 11.sayfası.
bu kitabı oğlum için almadım.henüz anlamak için küçük, aslında kendime aldım. okumaya başından başlamadım. aklıma geldikçe rasgele bir sayfa açıp okuyorum. 11. sayfadaki bu anlatım da çok hoşuma gitti. o günden beri kendime ara ara soruyorum. “beni ne mutlu ediyor?”
oğlumun doğum günü için yaptığım pinyata,
güzel bir sümbül kokusu,
kumkuatım- bu arada kumkuatıma birşey oldu, tüm yaprakları dökülüyor. sanırım birşey yapraklarını yiyor :( -
sevdiğim bir yazarın yeni kitabı ise beni çok çok mutlu ediyor. murathan mungan’ın şairin romanı kitabını aldım. kitabım bugün geldi.nasıl heyecanlandım anlatamam. şarkını söylediğin zaman’ı bitirir bitirmez başlayacağım. şarkını söylediğin zaman da bu arada kaynasın istemem. gerçekten beğendim; akıcı, güzel bir kitap.hafta sonu pek okuyamadım, ama bir iki güne biter. ama murathan mungan, yeni bir roman yazmış, daha ne olsun. kitaptaki bilmeceyi çözmek için heyecanlanıyorum. kitabın şiirsel anlatımının akışına kapılmak için heyecanlanıyorum.biraz yatağımın başucunda dursun, alışayım. murathan mungan’ın kedisi pişo’nun anısına bir kedi ayraç yaptım.kitabı onunla okuyacağım. pek acemi işi oldu,ama sevdim ben bu işi.
burda ayşe arman’ın murathan munganla yaptığı söyleşi var. 30 nisan’da da bursa’ya imza gününe gelecekmiş. gidip kitabımı imzalatmak istiyorum.
Şarkını Söylediğin Zaman benim de elimde, zevkle okuyorum, kimi zaman da içim titreyerek. Çünkü benim gençliğimin, üniversite öğrenciliğimin yıllarını anlatıyor, o kötü günleri yeniden yaşıyorum. İnci Aral'ı çok severim, iki kez bir söyleşide birlikte olduk, doğallığına ve tevazusuna hayran oldum. M. M.ungan'ın kitabını ben de alıcam ama imza gününe bir daha gideceğimi hiç sanmam, fena halde kasıntı çünkü:)))
YanıtlaSilcanım bu yazını çok sevdim, ne güzel anlatmışsıın.ilgimi çekti kitap.ayıracın da çok güzel.hiç acemi işi gibi değil.:)))))daha daha çok mutluluk dilerim sana...
YanıtlaSil