20 Ekim 2009 Salı

feminist miyim neyim?

aklımın içinden bazen yüzlerce şey aynı anda geçiyor. metrodaki kızın yüzünün güzel olduğunu,ama çok kötü giyindiğini düşünürken birden aklıma aysel gürel geliyor.onun çılgın giyisileri.kendine deli aysel dedirterek aslında ne kadar özgürleştiğini.toplum baskısının yaratıcılığımızı ne kadar törpülediğini düşünürken buluyorum kendimi.sonra ineceğim durağa geliyorum ve koşuşturmacayla birlikte bineceğim otobüsün durağına gidiyorum.o esnada acemler kavşağı’ndaki üst geçitten geçiyorum.bursa’nın en güzel göründüğü yerlerden biri bence acemler’deki üst geçit.bir tarafta yemyeşil ve heybetli uludağın etekleri, gökyüzü tam tepenizde,aşağıya baktığınızdaysa balık sürüsü gibi arabalar.ne çok araba var bursa’da.sanki herkesin arabası var, bir benim yok. sonra beni evime götürecek otobüsüme gidiyorum.eve hiç gidesim gelmiyor.oğlum olmasa hiç gitmeyeceğim zaten.atacağım kendimi sokaklara.bunalıyorum.yaşadığım mahalle,ev,her akşam görmek zorunda olduğum yüzler yüreğimi daraltıyor.evim benim sığınağım değil maalesef.bir türlü de olamadı.bursa’daki ilk evim güzeldi.en azından balkonuna çıkınca bir iki yeşillik görünüyordu.ama şimdi balkondan,pencereden gördüğüm tek şey binalar.tek güzel şey gökyüzü.eğer şansınız varsa balkona çıktığınızda gökyüzünde bir iki güvercin görüp mutlu olabilirsiniz.ama hepsi bu işte.
cumartesi tüm gün evdeydim.oğluşumla beraber tahinli kurabiye yaptık.aslında ben yemek işlerinde biraz beceriksizim.teori super,ama pratik yok.evin içi yemek dergileri,kitaplarıyla dolu.takip ettiğim bir sürü yemek bloğu var.ara sıra böyle içimdeki hamarat hatun kişisi cazgırlık yapıp arkadaşları eve toplayıp mükellef sofralar falan kuruyor.ama yılda 1-2 kez.hamarat hatun kişinin genelde sesi pek cılız.zaten pazar günü hiç ortaya çıkmadı kendisi.sabahtan akşama kadar dışardaydık.hoş zaten çok keyifsizim.dün kardeşimin nikahı vardı.ne ben ne de annem ve babam oradaydık.oysa düğün hazırlıklarına ilişkin ne güzel hayaller kurmuştum.oysa gidip tek başına evlendi. dün belki de bu yüzden uykum kaçtı.belki uykum gelir diye kalktım ve biraz tv izledim.ama daha çok uykum kaçtı.okan bayulgen medya kralı diye bir programa başlamış.güzel bir programdı.en son saat 3 gibi yatıp uyumaya çalıştım.tabi ki sabah ölü gibi kalktım.hala da öyleyim.bünye zaten zayıf,iki haftadır bir gribi atlatamadım.bu grip de ne menem bişeyse dinlenmeyince geçmiyor bir türlü.
bu arada hafta sonu tanrılar okulu diye bir kitaba başladım.ama kitabı ne zaman elime alsam iki sayfa okuyunca uykum geliyor.kafamı çok yormayacak daha hafif bir kitap okuyayım dedim,hazır cuma akşamı kocayla da kavga etmişim bari inci yeşilyurt’un kocacığım istersem kölem olursun kitabını okuyayım dedim.kitabı once ciddi ciddi okumaya başladım,ondan sonra öyle sığ ve basit geldi ki sadece göz gezdirerek okudum.kitabın ana fikri “kadın kısmısı şartlar ne olursa olsun bakımlı,güler yüzlü,seksi olmalı,evi derleyip toparlamalı,geyşa ruhlu olmalı.bak o zaman kocan çevrende nasıl pır dönüyor.iğrenç bir teori.hiç benim düşünce tarzıma uygun değil.hoş dediklerini yapsam eminim benim de evliliğimle ilgili bir sorunum kalmaz.ama ben de kalmam.her şey yapmacık ve vıcık vıcık olur.ben zaten yıllardır nabza gore şerbet veremediğim için mutsuzum ya.birinden hoşlanmıyorsam hoşlanmıyorumdur.sırf iyi geçineyim diye seviyormuş gibi davranamam.ya da doğru olduğuna inanmıyorsam bunu mutlaka söylerim.kayınvalidemin veya kocamın her söylediğini onaylayamam.kayınvalidemin dediği gibi “o erkek,sen alttan alıver” lafından nefret ediyorum.erkek olması onu üstün mü kılıyor.

1 yorum:

  1. bütün bunları yapmayınca da şirret,lanet,cadı,dırdırcı bir kadın varsayılıyorsun...ne bağnaz sistem ki arada harcadığı sadece kadınlar oluyor..sen dikkatli ol da evladın yurdum erkeğine benzemesin..

    YanıtlaSil