günler gelip geçerken küçük notlar düşmek istiyorum yaşananlara dair. sabah yaşadıklarımı akşamına unutan garip bir hafızaya sahipken şimdi yazacaklarım aslında tam olarak olanlar mıdır? yoksa benim kurgularım mıdır?
-geçen pazartesi gününden beri hiç geçmeyen bir baş ağrım var. kafamın içinde sanki birileri davul çalıyor.
- bu aralar oğluma karşı çok sabırsızım ve çabuk bağırıyorum. o yüzden sakin olmak için akşam eve gelmeden önce iki kaşık passiflora içiyorum. akşam evde melek gibiyim. hoş çoğu zaman öyleyim zaten,ama bugünlerde sabrımın sınırları çok aşağılardaydı.
- işyeri durumum hala belirsiz. bir zaman bir yerlere gideceğim,ama ne tam olarak zaman ne de nereye gideceğim belli.
-cumartesi günü oğluşun saçlarını kestirdik. her zaman kuaföre itiraz etmeden giden çocuğu bu kez kapıdan içeri zorla soktuk. neyse ki sonradan derdini anladık.saçlarını kısa kestirmek istemiyormuş.hoplayıp zıplarken havalanması hoşuna gidiyormuş. biz de tam istediği gibi bir model kestirdik.
- pazartesi günü yatak odasındaki aynanın başında kendini inceliyor, işte beni gülmekten öldüre cümle :' anne yabancı ülke çocuklarına benzemişim.' çünkü saçının önüne kahkul kestirdik.keşke o kadar terlemese de ensesini de uzatabilsek.erkek çocukta kahkullü saç candır. :))
-bugün tsm koro çalışmasından geldiğimde bıdığım ağlamaklıydı. dedesi gittikten sonra döküldü. okulda yanında oturan arkadaşı her beslenme saati sonrası kusuyormuş. kusmuk temizlenmediği için de çok kötü kokuyormuş. bugün o kadar çok kusmuş ki kokudan oğlumun da midesi bulanmış, neredeyse o da kusacakmış.öğretmene de söylemişler,ama sınıf temizlenmemiş.zaten çocuk çok pismiş.hep yemeklerini yere döküyormuş, toplamıyormuş.artık onun yanında oturmak istemiyormuş. 1 aydır sabrediyormuş,ama artık çok yorulmuş.bunları anlatırken dokunsam ağlayacaktı. o kadar üzüldüm ki haline, hemen ben yarın öğretmenini ararım dedim.sonra düşündüm de bence öğretmeniyle ilk olarak kendisi konuşmalı. yarın tüm bunları öğretmenine anlat ve yerini değiştirmesini rica et anneciğim dedim. bakalım yarın öğretmeniyle konuşacak.
-eşim iş için antalya'da oralarda hava nasıl bilmiyorum,ama burası hala çok soğuk.dün poyraz beni dondurdu.uzun zamandır bu kadar üşümemiştim.iliklerim dondu.
-herşeyde oburum bugünlerde. yemekte, kitapta, evde, gezmede,almada. artık bahar gelsin. havalar ısınsın ve geç kararsın.
-birşeyler okuyorum ya da aklıma geliyor, bunu bloga yazayım diyorum.sonra üzerime bir tembellik çöküyor. homini gırtlak, tumba yatak günlerimde miyim neyim.evdeki faaliyetlerim bundan ibaret.
- bugün yatarken oğlum 'anne seni çok seviyorum' dedi.ben de seni çok seviyorum dedim. 'anne seni niye bu kadar çok seviyorum acaba?' diye sordu. sevmek için nedene ihtiyacımız yok dedim. ben oğlumu sadece o olduğu için seviyorum. keşke hepimiz diğer insanları sadece kendileri oldukları için sevebilsek.
- sevmekle ilgili yazınca aklıma geldi tekrar, sivas davasının düşmesine hiç şaşırmadım. hatta çok doğal geldi. polisin ve askerin sadece izlemekle yetindiği bir olayda kimi mahkum edeceklerde ki? maraş'ın hesabı soruldu mu ki sivas'ın sorulsun!
- sevmiyorum kötü haberleri, hayata olan inancımı, umudumu yitirmeme neden oluyorlar. o yüzden başka şeylere dönmek istiyorum. bursa'da kitap fuarı var. yaklaşık dört yıldır gitmiyorum. hatta daha bile uzun olabilir. en son gittiğimde her yerde sadece dini yayınevlerini görüp, bir daha da gelmem demiştim. ama bu yıl baktım da güzel görünüyor.artık tama anlamıyla bir kitap fuarı görünümü kazanmış. bu sefer de evdekileri gitmeye ikna edemiyorum. bakalım hafta sonu umarım gitmeye ikna ederim.çok kalabalık olurmuş hiçbir şey anlamazmışız.bu yüzden bizim bıdık pazara bile gitmiyor.kalabalık oluyormuş.avm'ler de kalabalık oluyor,oraya niye gidiyoruz diyorum. orası sıcakmış, bağırıp duran kimse yokmuş vb. bir sürü sebep üretiyor anında.
ooo aslında çok yazasım varmış.baksana bir sürü şey yazdım. çok başım ağrıyor, doktora mı gitsem? artık bahar gelsin,çiçekler açsın!!!
Tamamını sonra okuyabileceğim ama baş ağrı sebebin pasiflora. Aynısı bende de olmuştu bence hemen bırak. Kuzen eczacı içme dedi:)
YanıtlaSilEbru nehirida
Sonunda okudum tamamını:) İlk yorumda ismim görünmüyordu ilave ettim gereksizmiş:)
YanıtlaSilPasiflorayı geçen sene eve gelince kaşıkla da değil hop tepeye şeklinde içiyordum ertesi gün nasıl baş ağrısı kuzene dedim hani bu bitkiseldi de bilmem ne ben daha fena oldum aa ebru abla baş ağrısı yapar dedi afferin dedim:)
Senin bıdığa bayılıyorum çok naif ama hayat biraz acımasız naifler için değil mi? Ama olsun.İda da sevmez hiç ve avmleri bayılacak gibi oluyorum der:) aylardır da saçına kuyruk bıraktırdı büyüorlar artık değil mi.
duygularını tanımlamışsın olaylar karsısında , cogunu bende yasıyorum. ne kadar benzerlık var. hem ıse gıderken hem de eve gelırken , her ıkı ortamdan kı etrafımdakılerın duramamasından dolayı sakınlestırıcı kullanıyorum...
YanıtlaSil