ne güzel bir sonbahar geçirmiştik bu yıl. doğa bize tüm güzelliğini sunmuş ve bir kez daha bizi kendine hayran bırakmıştı. bekliyordum o yüzden böyle bir kışı. çünkü kış dediğin karlı olmalıydı, soğuk olmalıydı. ilkokulda yaptığımız mevsimler şeridinde bizler hep bereli, atkılarına sarınmış çocukları kardan adam yaparken ya da kızak kayarken resmetmemiş miydik? ne kadar üşüsem de bol bol oğlumla kartopu oynama fırsatı verdiği için sevdim ben bu sene kışı.
sonbahar gibi o da mutlu etti beni. artık bahar geliyor. cemrelerin üçü de düştü. oğluma 5 mart günü bugün cemre toprağa düşüyor dedim. cemre kim anne dedi? bazı şeyler öyle bilindiktir ki bizim için sorgulamadan kabul etmişizdir. cemre’nin anlamını o sorana kadar hiç düşünmemiştim. Cemrelerin düşmesi demek baharın gelmesi, çiçeklerin açmaya başlaması demekti benim için gerisini hiç merak etmemiştim. ‘cemre’ ne demekti gerçekten? Anadolu Türkçesindeki cemre sözcüğü işaret, belirti anlamlarına gelen ‘imre’ sözcüğünün benzetme yoluyla değişmiş haliymiş. Söylenceye göre cemre cini ilkbaharda görünüp titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra buzların üzerine düşerek onları eritir. Oradan da yere iner. Bundan sonra ısınmış topraktan buhar yükselirmiş. Evet 5 mart günü son cemre toprağa düştü, o gün bulduğum bir ağaca sarılırken arkadaşlarım bana çok güldü, ama ben ağaçtan bedenime geçen enerjiyi hissettim. Öğle tatilinde yemekten dönerken mine çiçeklerini gördüm ve baharın müjdesini aldım. Geçen hafta hiçbir şey yokken, dün tomurcuklanmaya başlayan kırmızı eriklere şaştım kaldım. Bu yıl ilkbaharı da doyasıya yaşamaktır doğa anadan beklentim.
Cemre'nin ruhunu bizlere yazınla çok güzel yansıttın :) keşke her zaman o sorgucu ruhu içimizde taşısak değil mi? :) mutlu baharlar sana o zaman şimdiden :)
YanıtlaSil