24 Şubat 2011 Perşembe

bir büyücü olmak istiyorum


Bedenen yorgunum belki, ama ruhum daha yorgun. Kendimi ne kadar zorlasam da dudaklarıma bir gülümseme yerleştiremiyorum. Kırgınlığım geçmiyor, kırgınım hayata. Bana uygun gördükleri için kırgınım. Önlenemez egom diyor ki bunu haketmiyorum. Hep okuduğum ve savunduğum şey, hayatımızı kendimiz şekillendiririz görüşü. Galiba ben hayatı kendim şekillendiremediğim için akışına bırakıp, ondan sonra da azgın akan bir nehirde oraya buraya çarparak ilerleyen bir sal gibi parçalanıyorum.


Pazartesi günü endokrinoloji uzmanına gittim. 2,5 yıldır boşu boşuna tiroid ilacı içiyormuşum. Triodle ilgili hiç bir problemim yokmuş.Tespit edilen tek sorun inisülün direnci. Onunla ilgili de herhangi bir ilaç vermedi. Diyet ve egzersizle halledebileceğimi söyledi. Çok kızdım kendime. Yiyerek yıllardır kendime verdiğim zarar için çok kızdım. Hoş ne olacak yine unutacağım bu günleri. Şimdi yediklerime dikkat ediyorum. Haftanın iki günü platese başladım. Geçen gün de şehir fırsatlarındaki indirimlerden faydalanıp 12 seans powerplate aldım. Pazartesi, Çarşamba, Cuma saat 8, Salı, Perşembe saat 9’da evde olacağım. Dün eşime söyleyince “istersen eve hiç gelme” dedi. Sesimi çıkarmadım.


Oğlumla ilgili ciddi bir disiplin sorunu yaşıyorum. Benden başka kimse şöyle yap demediği için ben evin kötüsüyüm. Dişlerini fırçala, hadi artık bilgisayarı kapat, yatma saati vb. şeyleri ben söylediğim için ben kötüyüm. Üstelik sözümü de dinlemiyor. Dün akşam yine bir yatma krizi yaşadık. Ben hadi yatma saati dedim o da yatmayacağım dedi. Ben de kızıp tamam sen bilirsin bundan sonra ben de sana şöyle yap demeyeceğim nasılsa sözümü dinlemiyorsun dedim. Anne, akşamları çok sinirli oluyorsun şeklinde bir cevap sonrası, eşim müdahale etti. Ondan sonra da “yok çocuk benden ilgi bekliyormuş, ben onunla ilgilenmiyormuşum, hemen kitabın başına koşuyormuşum, çocuk benim emir erimmiymiş, durmadan emir verip duruyormuşum” bir dünya bağrındı.Ben de sabrettim, sabrettim ve en son bir iki çift laf da ben ettim. Tüm bu tartışmalar oğlumun yanında oluyor. En sonunda o yattı zıbardı ben oğlumu alıp, yatağına götürdüm. Uyurken gözünden yaşlar akarak uyudu meleğim. Kızıyorum kendime, ona uyduğum, cevap verdiğim ve sesimi yükselttiğim için kızıyorum.


Suçlamak ne kolay, ilgisiz, düşüncesiz anne olarak etiketlemek işine geliyor. Olay benim kendime zaman ayırmam. Kadının öyle bir hakkı olamaz çünkü.Kadın çocuğu, evi ve eşi için yaşamak zorundadır. Eğer kendi için birşeyler yapıyorsa bencil olur, ilgisiz olur, kötü anne olur.
Mutsuz değilim, öfkeli değilim, küskünüm sadece, kırgın.


Çok güçsüz hissediyorum kendimi, yaşama enerjim kalmamış gibi. Sonra diyorum ki direnmelisin, güçlü olmalı ve yaşamına sahip çıkmak için savaşmalısın.


Yılma bu kadar çabuk, sen savaşmazsan kim senin için savaşır.

7 yorum:

  1. hiç kimse savaşmaz hem de :(
    dışarıdan bize konuşması kolay. sabır ve güç diliyorum sana.

    YanıtlaSil
  2. savaşmak zordur gerçekten zordur ama bu sureçte yıpranma sakın,ayrıca o başladığın plates gerçekten sana iyi gelicek hem de çok hissederek yap olur mu kendine zarar verme yıpratma herşeyden önce teyzoşum der ki bir daha dünya ya gelmiyoruz der hep kulagımda küpedir...sabir,güç diliyorum ve sevgi dolu günler sevgiler :))

    YanıtlaSil
  3. Bana durum gittikçe kötüleşiyor, sen içinde biriktirdiklerini zapdedemediğin zaman taşıp olması gerektiğinden daha tazzikli dışarı püskürtecekmişsin gibi geliyor Nurancım. Burda senin yapman gereken kati olarak yapmak istediğine karar vermek.Eğer bu deveyi gütmeye karar verdiysen, o zaman üç kişilik bir mutlu yaşamı inşa etmelisin. Al karşına kocanı, içinden geçenleri kızmadan sakin sakin anlat. Bu şiddet, kırgınlık sana mutluluk yerine içinden çıkılamaz bir düğüm yaratır birikirse.

    YanıtlaSil
  4. Son cümlende aslında çözümü söylemişsin. Lütfen kendini bu derece hırpalama. Başlayınca duramıyor çünkü insan. Aynı sorunları yaşıyoruz özellikle çocuk konusu. evdeki kötü polisim. hani demişsin ya gittikçe kötüleşiyor durum diye değildir be arkadaşım sadece direncimiz düşünce öyle geliyor.

    Benim önerim nacizane seni bunaltacak şeylerden uzaklaşmaya çalış . Ben çözümü öyle buluyorum aksi halde cidden hard disk yanacak:) Şişirilen her balon ille patlıyor sonsuza dek şişmiyor ucundan hava aldır biraz.

    Lütfen dediklerimi yanlış anlama çünkü aynı şeyleri yaşıyoruz zaman zaman. Bir de hastalık of bilirim ne demek. Oğluma dönüyorum, kitaplara hatta pasta börek temizlik sonra çabalarken bakıyorum geçmiş gitmiş.

    Dilerim düzelir herşey uzun oldu kusura bakma:) Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Kırgınlıklarımızın penceresinden bakınca olaylar daha da çetrefilli hale geliyor sanki.Çoğu zaman aynı hepimizin yaşadıkları...Beklentileri azaltmak gerekiyor diye düşünüyorum ve yapacak ille bir uğraş bulmak içi rahatlatıyor.Kırgınlıkları bir süre düşünmemek en iyisi belki.

    YanıtlaSil
  6. Merhaba Kara Kitap, şimdi ne düşünüyorum biliyor musunuz? Yaşam içinde belli dönemler var. Mesela hamilelik. Hayatınızın dokuz ayını tutuyor. Sonra çocuk büyütmek.. Özellikle ilkokula başlayana kadar olan dönem daha zor bana göre.. O dönemi çok iyi atlatmak lazım. Sorumluluk istiyor evlat sahibi olmak. Ben hep ne düşünürdüm biliyor musunuz? Çocuklarla en fazla 18 yıl birlikte yaşayacağım. Ondan sonra kendi yollarında gidecekler ve eve misafir olarak gelecekler. Demek ki şimdi de misafirler. O halde bu yılları keyifli geçirmeliyiz. Çalışarak çocuk büyüttüğümüz için daha zor tabii.. Ayrıca yardımcı olmayan bir eşse yanınızdaki kişi. Zorluk katmerleşiyor. Anlıyorum sizi. Kara Kitap dönemsel sorunlar bu anlattıklarınız. Tek çocuk ve ilk çocuk ebeveynleri genelde daha korkar ve daha kurallı olmak ister. İnanın bana çok kurallı olmaya gerek yok. Bırakın çocuk istediği zaman yatsın diyeceğim... Beni dinlemeyin:))
    Misafir olarak görün onu... Misafirinize nasıl davranıyorsanız öyle davranın.. Bakalım neler olacak:)) Ama Kara Kitap.. Gene söylüyorum. Beni dinlemeyin:)) Rahat çocuk büyütmede şöhret sahibiyimdir... Bilenler bilir beni. Teklif var ısrar yoktur bende... Asla...Peki ne oldu sonra? Size bir şey söyleyeyim mi şahane çocuklar oldular... Gerçekten... Sinirlerimi de bozmadım. Oh, siz sağ biz selamet:)) Böyleyken böyle Kara Kitap... Nerden baksanız tuhafım yani ben:))Tuhaf olun siz de... Tuhaf ne:))

    YanıtlaSil
  7. çok sıkıcı bir durum biliyorum, ama yalnız değilsin . Hepimiz, her anne bunları yaşıyor. Çok zor. Zamanla yarışıyoruz, ve kendimize vakit ayırmak için adeta savaşıyoruz, çünkü faaliz, aktifiz.

    YanıtlaSil