3 Ocak 2012 Salı

güne not



masaüstü günlük takvimleri seviyorum. iki yıldır giller'in kedili takvimini alıyordum.bu yıl bir değişiklik olsun, kedileri görüp görüp miskinlenmeyeyim diye başka bir takvim arayışındayken tempo dergisinin yeryüzü cennetleri takvimi verdiğini gördüm ve hemen atladım tabi ki. nerden bilirdim abone olduğum atlas dergisinin ocak sayısında türkiye'yi sevmek için 365 neden takvimi vereceğini. bir de üstüne uykusuz'un 2012 takvimi ve hemen bilgisayarımın yanına astığım yıllık takvim ve masaüstü takvimim eklenince masamda şu an 5 tane takvim var.



zamanla bir derdim yok, sakın yanlış anlaşılmasın. ben bir takvim severim. aslında iki yıldır nihan'ı okuyup okuyup kendi takvimimi yapma konusunda hevesleniyorum,ama hem vakitsizlikten hem de bu kadar takvimim varken bir tane daha olmasın diye vazgeçiyorum. neyse bekliyorum bakalım nasıl olsa yakında bizim bıdığa proje ödevi olarak yıl sonunda takvim yapma ödevi verirler. o zaman sıvarız kolları.



yeni yılda yeni kararlar aldım. öyle uzun uzun listeler yapmadım. tek kararım sabırlı ve disiplinli olmak. yani başladığım işleri sıkılmadan tamamlayabilmek.


2012 yılına girmeden hemen önce aldığım bu karara istinaden 3 haftada dört kitap okudum, bitirdim. leylak dalı'nın hediyesi nazlı eray-uyku istasyonu, yekta kopan- kediler güzel uyanır, barış bıçakçı-sinek ısırıklarının müellifi ve ebru'nun hediyesi emrah serbes-erken kaybedenler. hepsi birbirinden leziz bu kitapların üstüne biraz durup beklemek istiyor canım. o yüzden biraz psikoloji kitabı okumaya karar verdim. iyi hissetmek kitabını okuyup bitireceğim. sonra yeni yılda ilk hedefim engin geçtan külliyatını okumak.


uzun zamandır saç rengimi değiştirmek istiyordum. en son 4 ay önce koleston'un köpük boyaları yeni çıktığında alıp saçlarımı kızıla boyamıştım. aylarca tüm havlular, yastık yüzleri, giyisilerimin yakaları kızıla boyandı.hiç memnun kalmadım. ben de ne yapsam kuaföre mi gidip boyatsam diye düşünüyordum,ama açıkçası zaten az olan saçlarımı kuaföre teslim etmeye gönlüm elvermediği için kararsızdım. yeni yıla gimeden 30 aralık gecesi ani bir kararla saçımı palette'nin nar kızılı rengine boyadım.renk hem tam istediğim kızıl oldu hem de tüm kızıllarda olduğu gibi biraz aksa da öyle heryeri kirletmiyor. bir de saçımı istediğim model kestirmeyi başarabilirsem benden bahtiyarı yok. kuaföre gidip saçlarımı amelie'nin saçlarının modelinden kes desem anlar mı acep?

yılbaşı gecesini ailelerle birlikte bizde geçirdik. bu yıl annemle babam da geldi. benim açımdan yorucu,ama güzeldi.gerçi hazırlıklara annem çok yardım etti.o olmasaydı ne yapardım bilmiyorum. sabahtan ilk iş oğlumla yeni yıl kurabiyesi yapalım dedim. kurabiyeler kalıplardan çıkmayınca mecbur hamuru yuvarlayıp koyduk tepsiye.tabi oğlum hiç memnun olmadı bu işe.oysa o motorsiklet şeklinde kurabiyeler yapacaktı. kalıptan güzel çıkacak kurabiye tarifi istiyorum. tobi'cim duy sesimi. yaptığın o güzel kurabiyeleri akşam yemeseydi, çenesinden duramazdık bıdığın. yaşlı dedeler gibi söylenir kendisi.

bu yıl oğlum dışında hiç kimseye hediye almadım. ama benim aldığım ufak ufak hepsi ayrı paketlenmiş hediyeler ile arkadaşlarımdan gelen hediyeler bir araya gelince bir noel baba çuvalı dolusu hediyesi oldu bıdığın. yeni yıl akşamı saat 8'e kadar zor sabretti.saat 8'de açmaya başladı hediyelerini. neler yoktu ki, kırmızı don, çorap, kalem, hazine kutusu, sevdiği aburcuburlar, kitap ayracı, kitaplar, kalemler, kurabiyeler, pek memnun olmasa da kıyafetler. teyzesi hariç herkes bir arada olunca, bu kadar da hediye alınca tüm gece evin içinde tabanları poposuna vurarak koşturdu bıdık. bir ara tombala oynayalım dedik. aman tanrım, başkasının kartında çıkan her sayıda neredeyse kalp krizi geçirecekti. kendisi kazanamayacak diye o kadar stres yaptı ki yanlışlıkla bir başkası tombala yapacak diye ödümüz koptu. neyse ki o tombala!!! yaptı da kazasız belasız atlattık oyunu.

yeni yıl öncesi bir kaç arkadaşın düzenlediği yılbaşı çekilişine katıldım. ama söylediğim şarkı ellerim böyle boş boş mu kalacaktı oldu. hele o kediler yok mu birisi benim olsun çok istemiştim. neyse tüm hediyeler yeni evlerinde mutludur umarım. ben de yeni yıl dileklerimde ne demiştim.veren elim alan elimden çok olsun. e madem hediye kazanamadım ben de yeni yılın ilk günlerinde hediye vermeye karar verdim. akşam evde şöyle bir düşüneyim bakalım, neler hediye edebilirim. bekleyin anacım, yeni yıl hediyelerle gelecek. :))


foto:sabır'ı hatırlatsın diye.

6 yorum:

  1. Kartını aldım. Teşekkür ederim. Sevindirik oldum.

    YanıtlaSil
  2. tobiniz azcik daha gelistirsin kendini daha ne kurabiyeler cupcake'ler yapacak size. istedigin tarif olsun, hemen sana e-mail atayim.

    bu arada ben de 3 yildir sacimi loreal'in nar cicegi kizilina boyuyorum. nasil memnunum, nasil seviyorum anlatamam

    YanıtlaSil
  3. sevgili kara kitap, seninle tanışacağım için çok mutluyum.inşallah bir aksilik olmaz. mutlu yıllar dilerim..

    YanıtlaSil
  4. Güneşli bir bahar günü. Cem, Işıl, Maya ve ben araba kiralamış bir yerlere gitmişiz. Bir dükkanın önünden geçerken Maya üstüste konmuş taşları ellerken taşlar dağılmış, yere düşmüş. Ben o anı düşündüm. Daha dün. Şimdi de karşımda aynı taşlar...

    YanıtlaSil
  5. Benim hediyem sendendi bu yıl sadece ve benim için çok özel kalacak:)
    2012 için 55 kitap hedefi koydum kendime dillendirmeden aslında aklımdan geçen 60 bu sene klasikleri okuyacağım ne kadar çekici yeni kitap çıkarsa çıksın. Herbiri 15 yıl öncesinden en az ve hatırlamakta zorluk çekiyorrum. Ömrün ortasında bir tekrar fena olmaz sanırım.

    Kızıl saç kanayan yara aynen ben de o durumdayım ama kuaför de boyasa aynı kızıl akıyor fena halde kurtuluş yok.

    Oğlunu öpüyorum.

    YanıtlaSil
  6. valla karam kitabım, senden okuduğum en iyi yılbaşı yazısıydı bu :)
    sevdim :)
    ne zaman okudun nasıl başardın yahu 3 haftada 4 kitap?
    sen de bekle anacım benim de armağan paketim umarım haftaya ulaşacak sana :)))

    YanıtlaSil