18 Ağustos 2011 Perşembe

gözyaşımız temizler mi kanı

içim acıyor yine, çevremde bu kadar acı, ağıt, feryat figan varken güzel, neşeli şeyler hissedemiyorum. bomba gibiyim,çok iyiyim diye başlayacaktım oysaki güne, karar almıştım.

iyi değilim, gazete başlıklarını okuyabiliyorum sadece, haberlerin detaylarına inemiyorum.

dün 17 ağustos'tu 12 yıl önce yaşanan felaketi hala bugün gibi içimde hissettim.gazetelerde evlatlarını yitiren annelerin acılarını okudum. depremde ben izmir'deydim ve gece üçte deprem beni uykumdan uyandırdı. sabah uyandığımızda haberlerde yıkımı gördük, sonraki,daha sonraki gün ne kadar kötü olduğunu haberlerden izledik, depremde yıkılan evlere yardıma değil de yağmaya giden vicdansızları gördük. aylarca her gece üçte uyandım ve uzun süre uyuyamadım.

dün kafamda o günlerin düşüncesi varken gazetelere şehit haberleri düştü. bu saçma savaş ne için dedim kendi kendime.

insanların kalplerine ne olmuş, vicdana ne olmuş? nasıl bu kadar katılaşmış kalpleri?

ben anlamıyorum ve anlayamayacağım.

elim kolum bağlı, çaresiz hissediyorum kendimi. en çok canımı acıtan da bu.

1 yorum:

  1. 17 Ağustos büyük acıydı. Üstelik organ mafyasının sağlam insanları kaçırdıkları, o ünsanlardan bir daha haber alınmadığı da biliniyor. Bizim bir arkadaşımız da deprem sonrasında sağasağlam diper insanlara yardım ederken görülüyor önce sonra da iki adamın onu bir arabaya sürükleyip apar topar uzaklaştıkları görülüyor. Çocuktan bir daha haber alınmadı. Cesedi bile bulunmadı malesef.

    Ufacık su şişelerini alıp orada fahiş fiyatlarla muhtaç halka satanlar da oldu. Fırsatçılığın çok ilerlemesine rağmen insanlığın gerilediğini gördük orada.

    Ya sonraki yıllarda, depremden onca sene sonra ne yapıldı benzeri bir durumda insanları kuratabilmek için?

    Bizi koruyanm tek şey bence talih.

    Malesef :(((

    YanıtlaSil