12 Temmuz 2011 Salı

bir yol hikayesi :)

tarih: 10 temmuz 2011 pazar

mekan:iznik-göllüce köyü-yıldız ormanları

kişiler:kara kitap (kod adı melek teyze:arkadaşları o gün kendisine kocaman şapkasından dolayı melek teyze diye hitap ettiler.), bir grup teke olup dağa taşa tırmanmaya hevesli insan.

hikayemiz sabah 7.'de kalkıp öğle yemeği için peynirli sandviç hazırlamayla başlar.güzide bir pazar günü erkenden kalkılır,sandviçler hazırlanır.çantaya salatalık,muz, süt gibi diğer beslenmeler de eklenir, 2 lt su da doldurulunca çanta olur 5 kilo, 82 kilo da ben toplamda 87 kilo olup evden çıkılır. buluşma noktasına gelindiğinde 15 hevesli insan minibüse doluşur ve uyku mahmuru yola çıkılır. göllüce köyüne varıldığında köy kahvesinde, iznik gölü kıyısında bir çay molası verilir. hayat ne güzeldir, püfür püfür esen rüzgar yüreğe bir su serper. sonra yola çıkılır. ormanlık sanılan parkurun meğer tırmanma kısmında hiç ağaç gölgesi yoktur. 40 derece sıcakta güneş tepemde ter ter tepinirken ben ve sırt çantam dik bayırlara tırmanma çabası verir ve grubun hep en sonunda yolumuza devam ederiz.

bu geziden elimizde kalanlar: yaklaşık 25 km bir yürüyüş, muhteşem göl manzarası, çiçeğe durmuş enginarlar, rengarenk sayısız kelebek, anne ve yavru kaplumbağa, buz gibi pınar suları, daha önce hiç tanımadığın insanlarla sanki kırk yıllık dostmuş gibi yardımlaşma, et kesen bacaklar, araları yarılan ayak parmakları, morarmış bir ayak parmağı ve iki gündür doğru düzgün yürüyemediğimden işe taksiyle geldiğim için taksiye verdiğim 20 TL.

peki yine yapar mıyım? yine olsa yine yaparım. ama lütfen daha gölge bir parkur olsun. ayhan ışık misali başıma güneş geçecek diye çok korktum. bir de acil kilo vermem gerek, ayaklarıma nedir bu çektirdiğim.öbür dünyada başta ayacıklarım hesap soracak benden.

geziye ilişkin hiç fotoğraf yok, çünkü sandviçleri unutmadım ama fotoğraf makinası unuttum. :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder