sonunda tüm yıl beklenen zaman geldi.oğlumla birlikte tatildeyiz. salı günü izne çıktım ve soluğu izmir'e gelen otobüste aldım. yolculuk pek iyi geçmedi. neden bilmem eskiden beni hiç otobüs tutmazken otobüsler tv'li olduğundan beri otobüs beni tutar oldu. boyun ağrısı, mide bulantısıyla geçirdim yolculuğu. bıdığın dokunmatik ekranda angry birds oynamaktan parmağı acıdı, çok güzel filmler olmasına rağmen tv izleyince otobüs daha da çok tuttuğu için gözlerim kapalı geldim onca yolu.oğlum da haklı olarak sıkıldı tabi ki.
ertesi gün için nihan'la sözleşmiştik.oğlumla birlikte ev gezmesine gittik nihan'a. açıkçası biraz endişeli gittim.çünkü benim inatçı ve ters bıdığı gitmeye zar zor ikna ettim.orda da bana terslenecek, mızmızlanacak diye korkuyordum. ama nihan'ın şeker oğlu, tam bir şeker olduğu için benim acı kahve oğlumun bile tadını yerine getirdi. bizim sohbet koyulaştıkça oğlanlara da gün doğdu, saatlerce bilgisayar oynadılar. yedik (hatta ben biraz fazla yedim, herşey çok güzel olmuştu, kendisi gibi eli de tatlı arkadaşımın), içtik, ordan burdan sohbet ettik, tam 5 saat oturmuşuz. oğlumla birlikte optimum outlet diye bir yer açılmış gaziemir tarafında oraya gidelim bari dedik. nihan dedi ki burdan trenle gidebilirsin.önce kulaklarıma inanamadım, karşıyaka'dan gaziemir'e tren mi var? evet inanamadım ama gerçekten varmış. karşıyaka'dan bindik ve 45 dk.lık konforlu bir tren yolculuğu sonrası avmnin tam önünde indik.işte ulaşım budur dedim içimden.bursa'da kısacık bir mesafe için bile bazen 2 hatta 3 araç değiştirmek gerekirken aliağa'dan cumaovasına tek araçla gidilebiliyor.bu bence muhteşem.
optimum avmyi de beğendik, güzel bir avm olmuş.hafta içi olmasına rağmen bir hayli kalabalıktı, hafta sonu halini düşünemiyorum bile. kendime en alt kattaki spor mağazasından ufak bir sırt çantası aldım. nedense çantalarım hep çok ağır olduğu için artık çanta yüzünden omuz ve boyun ağrısı çekmekten yoruldum. tatilde de insan çantasına ne varsa dolduruyor. avmnin içinde buz pateni pisti varmış bıdık görünce tabanları poposuna vurdu,o pistte kayarken biz de kardeşim ve eşiyle birlikte reyhan'da çay içtik. nihan'da o kadar çok kahve çay içmişim ve yemişim ki canım hiçbir şey istemedi. sabah 12'de çıktığım eve akşam 11 gibi döndük.
hemen daha ufak bir bavula deniz malzemelerini ve birkaç kıyafeti koydum ve perşembe günü oğlumla birlikte çeşme'ye geldik. kaldığımız otel tam bir hayal kırıklığı, ama neyse ki sadece yatmaya gidiyoruz. pazar günü izmir'e geri döneceğiz. pazartesi günü de kemeraltı'na gitmek istiyorum. izmir'e gelip de kızlarağasında kahve içmeden dönmek olmaz değil mi? salı ya da çarşamda da denizli'ye köye annemlerin yanına gideceğiz. çeşme'deki günlerimiz güzel geçer umarım. deniz işi biraz yorucu oluyor, ama yılda birkaç gün deniz şart. bedenimizin suya ihtiyacı var. sonrası köyde yatmaca.şimdi ben oğluşu internet kafede bırakıp sahile kitap okumaya gidiyorum. yaşasın tatiiiiil. :)))