23 Eylül 2011 Cuma

bu hafta da bitti



yoğun bir haftaydı bu hafta. okula yeni başlayan bir bıdık, planlanan ama planlandığı gibi gerçekleşmeyen şeyler.bir haftalık izin sonrası birikmiş işler.hastalığı henüz atlatamamışken koşuşturmaktan yorgun düşen bir beden.



dün tam çocukların okuldan çıkış saatinde patlayan bol şimşekli,fırtınalı yağmur da annelik anksiyatemin azmasına tuz biber oldu. bıdık hala kabus görüyormuş. okulda kitaplarını unuttuğunu, servisi kaçırdığını falan görüyormuş, biz de birlikte yatıyoruz. :)) dudağımdaki uçuk geçti 1,5 hafta sonra oğlumun yumuşak yanaklarından öpebiliyorum çok şükür. akşamları zor da olsa 2'şer sayfalık ödevini yapıyor. bilgisayar oynamak ve tv izlemek istiyor.çok zormuş yazı yazmak, aslında 20 dk'da yapabileceği şeyi öfleyip püflediği ve söylendiği için 1 saatte zor yapıyor. çarşamba günü öğle tatilinde dolabına kitaplarını yerleştirmek için okula gittim.orda diğer çocukların annelerini görünce içim bir hoş oldu.çocukların çantalarını taşıyorlar,sıralarına yerleştiriyorlar.çantalarını açıp yerleştiriyorlar falan. bir an içim bir garip oldu,üzüldüm.sonra oğlumun tüm bunları doğru ya da yanlış, eksik ya da fazla kendisinin yaptığını ve bu onu üzse de bugünlerde deli gibi parmak emse de aslında özgüvenini geliştirdiğini düşünüp kendimi rahatlattım. hatta dün matarasındaki suyu bitmiş kantine gidip kendisine su bile almış.ama dün çok merak ettim. yavrum dün yağmurda servisini bulamamış oralarda ağlamış, sonra bulmuş allahtan. şimdi arkamda kangurusunun göbişine yatmış, elinde ayıcığı parmak emip bakugan izliyor.


kendimi fotoğraftaki ev gibi hissediyorum. yaşanmışlıklardan yorgun, ama bir o kadar da mağrur.



















1 yorum:

  1. Kara Kitap, bir gün arkadaşım mutfakta yemek yapıyormuş.
    Odasındaki 1. sınıfa gitmekte olan oğlu ödevini yaparken, sürekli "yapamıyoruuuum" diye bağırıyormuş.
    Dayanamamış annesi yanına gitmiş. "Ne oluyor?" diye sormuş.
    "Öğretmenin verdiği ödevi yapamıyorum." demiş. "Yap bakalım. Nasıl yapamıyorsun?" deyince, çocuk gözlerini sol eliyle kapamış, sağ eliyle de kelimeyi yazmaya çabalamış.
    Anne şaşırmış. "Oğlum neden gözlerini kapatıyorsun?" diye sormuş.
    Çocuk şöyle cevap vermiş: "Öğretmeden fişlere bakmadan yazın dedi. Ama ben bakmadan yazamıyorum ki!"
    Çok gülmüştük:) Çocukluk ne hoş şey!
    Bakalım sizde ne anılar olacak? Bu anıları yazıp biriktirilmeli sahiden:) Sevgiler.

    YanıtlaSil