16 Mart 2011 Çarşamba

arz-ı hal


keyfim yok bugünlerde hiç.
eşimin görüştüğü firmalardan hep olumsuz yanıt geliyor.
japonya'daki depreme ilişkin haberleri izleyemiyorum.
yok türkiye'de olsaymış şu olurmuş bu olurmuş.ne salak bir medyamız var. kardeşim deprem japonya'da oldu. bir sürü insan öldü, çocuklar yapayalnız kaldı, insanlar evsiz kaldı. onlar için üzülüyorum. kilometrelerce uzağımdaki bu acı çığlıkları yüreğimde yankılanıyor.
içimde bir sıkıntı, hafta içi spora falan gidiyorum, biraz geçer gibi oluyor yürek sıkışmam. tam göğsümün ortasında bir işkence aleti, kaburgalarımı sıkıyor.ayaklarım eve gitmek istemiyor.
eşim başka bir alem, oğlum başka bir alem.oğlumla her akşam yatma saatinde tartışıyoruz ve ağlıyor. eşim de bana kızıyor.zaten 2 saat görüyormuşum çocuğu onda da sevgi gösterecekmişim,hep azarlıyormuşum çocuğu. akşamları 1-2 saat kendime zaman ayırıp spora gidiyorum ya temel sorun o aslında. ben ne yapacağım bu çocukla. akşamları saat 10’da hadi dişlerimizi fırçalayıp yatalım demeye başlıyorum saat 11 gibi artık çileden çıkmış bir şekilde bağırıyorum. miskin, televizyon, internet bağımlısı bir çocuk oldu.nerde hata yapıyorum anlamıyorum ki.benim eşim işe girer girmez taşınmam lazım.biraz dedesigilden (türkçe'de böyle bir kelime var mı bilmiyorum) uzaklaşması ve her istediğini yapamayacağını anlaması lazım bu çocuğun.
kendimi kapana kısılmış fare gibi hissediyorum. dursam canım acıyor, kımıldadıkça kanamam artıyor.

2 yorum:

  1. Boyle zamanlarda hersey gececek, yoluna girecek diye icimden tekrarliyorum ve biraz olsun rahatliyorum. Uzmemeye calisin kendinizi, hayat cok kisa. Sevgiler..
    ipek

    YanıtlaSil
  2. Aile büyüklerine yakın oturmak kötü:( Bizde de aynı sorun annem kıyamıyorum diye diye herşeye izin veriyor biz yasaklıyoruz:(

    YanıtlaSil