"mevsimlerden roma" diye bir blogu daha okuyorum.orda mehtap hn. 'ın zayıflama sınıfı var.hoş kayıtlar kapalı.herşeye olduğu gibi bu sınıfa da geç kalmışım yani.neyse ben de uzaktan eğitim yapacağım artık.beslenme listelerini aldım.hoş ben zaten ne yememem gerektiğini biliyorum zaten.ben de eksik olan şey motivasyon.ama bugün sabah gömleğimi giyerken kavuşmayan düğmelerim sonrası diyet+yürüyüş ikilisini şiddetle geri çağırmam gerektiğini anladım.
aranıyor.bursa'da hürriyet mahallesi'ndeki ziraat parkında sabah 7 sularında yürüyüş yapacak yürüyüş arkadaşı aranıyor.duyanların bilenlerin insaniyet namına bana yazması rica olunur. daha önce de dedim ya ben koyun psikolojili biriyim.yanımda yürüyecek biri olsa sabah yürüyeceğim ama yalnız da hiç çekilmiyor.aslında alt katımda oturan görümcemde tüpgaz gibi ama yürümeyi götü yemiyor.biraz ağzımı bozdum galiba.ama öyle ne yapayım.bütün gün internet başında sigara tüttürsün o.kaç kez dedim sabahları birlikte yüyüyelim diye ama o hedef koymuş 100 kilo olacak,top gibi yuvarlanacak.her neyse yürüyüş arkadaşı arıyorum.duyurulur.
neyse biraz da tatilden bahsedeyim.zaten 2 haftalık tatilde 3 kilo nasıl aldım anlamadım gitti :)
tatilimizin ilk 6 gününde didim'de palm wings beach resort diye bir tatil köyüne gittik.aslında biraz umutsuz gitmiştim.çünkü internette hakkında çok fazla olumsuz şey yazmışlar.gittik bir de ne görelim.odalar güzel,deniz güzel,içecekler güzel,yemekler güzel.yani herşey çok güzeldi.iki güne bir lokma döküyorlar.egeliler bilir.ballı lokma diye müstesna bir tatlımız vardır.sıcak sıcak oldumu da yenilmez yanında yatılır sonra da kilolar alınır.her neyse işte bu tatil köyündeki 6 günlük tatilimizde yedik içtik yattık ve az miktarda yüzdük.yani ben yüzdüm.koca yüzme bilmez zaten.o sahilde sabah birası,öğle birası,akşam birası şeklinde içme kısmını uyguladı.arkadaşlar bu otelin plaja yakın yerde hani şu snack bar denilen yerinde bir deniz manzararı var muhteşem.gerçi mevsim dolayısıyla hava fazla rüzgarlı olduğu için çok oturamadım.ikinci gün oğlum mini clubte,koca -şimdi nerdeydi hatırlayamadığım bir yedeyken yaklaşık 1 saat boyunda orda deniz manzarasında kitap okudum.hayat bu işte dedim.ama sonra rüzgardan başım ağrıdı.deniz sevdiğim gibi içi dışı kum ve ılık.tek kötü yanı denizdeki balıklar çok fena ısırıyor.evet yanlış anlamadınız hart diye ısırıyorlar.ama herşey çok güzeldi.biz memnun kaldık ve eleştiren insanların tatilden beklentisi nedir pek anlamadım.fiyatına göre gayet güzel bir otel bence.
tatilimizin 5.gününde çok fena yağmur yağdı.ama öğleden sonra dindi.o gün denize giremedik tabi.6 günlük didim tatili sonrası datça'ya doğru yola çıktık.marmaris datça arası muhteşem bir manzara var.datça zaten masal gibiydi.datça'da türk evi diye bir butik otelde oda-kahvaltı kaldık.datça'nın içinde denize girmedik zaten.ben hayatımda böyle mavi bir deniz görmedim.hele mesudiye diye bir köyü var.doğa ana köye herşeyi vermiş.denizse deniz,ağaçsa ağaç.ovabükündeki deniz tertemiz ama taşlı.çok güzel taşlar topladım.ama oğluşum çoğunu denize geri fırlattı.datça'da deniz genel olarak taşlık.ama sadece taş.öyle yosun,deniz kestanesi falan yok yuvarlak taşlar.ama oğluşumunda bayıldığı bir yer var ki tam çocuklara göre.içi dışı kum ve gidiyorsunuz gidiyorsunuz deniz ayak bileklerinizde,suyu ne hamam suyu gibi ne soğuk.tam çocuklara göre.karaincir...daha anlatacak çok şey var.ara ara aklıma geldikçe yazarım.
tatilin 2.günüydü galiba kocayla kavga ettik.artık tamamen ümidimi kestim.bizim karı koca olarak bir ilişkimiz yok.tek vasfımız mavinin anne ve babsı olmak.evet oğlum kendine takma isim buldu.bundan sonra adı maviymiş.ben de burda ondan bahsederken mavi diyeyim bari.kocaya da bir takma isim bulmalı. göl lalesi olabilir mesela :))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder