18 Aralık 2017 Pazartesi

KİŞİSEL BİR SAVAŞ


 

-Savunman ne küçük hanım, anlat bakalım? Nasıl bu hale getirmeyi başardın her şeyi? Nasıl başarıyorsun her şey yolunda giderken dünyanı alt üst etmeyi bilmiyorum. Bıkıp usanmadın mı bu gelgitlerden? Yapma demiyor muyum sana hep, yapma!

+Askeri bir düzende olayım istiyorsun sen de! Ne olmuş biraz fazla içtiysem ve onunla konuştuysam.

-Ağzından çıkanları kulağın duymuyor ki hiç, kelimelerin nasıl tehlikeli birer silah olduğunun farkında değilsin, şuursuzsun, şuursuz! Nasıl toparlayacaksın bakalım yumurtladıklarını.

+Nöbetçi olduğumuz bir gece yalnız kaldığımızda konuşurum, çok sarhoştum, yanlış şeyler söylemiş olabilirim derim olmaz mı? Olur bence. Evet evet en iyisi konuşmak, kaçmakla olmaz.

-Bomba gibi düştü ortama o gece söylediklerin, ortam buz kesti birden. Ağzınla içmiyorsun şu rakıyı, içme o zaman!

+Ne var içtiysem, söyledim de ne oldu, aşıksın işte aşık değil misin ona?

-Benden kaç yaş büyük kızım, babam yaşında, aşık olsam ne olur. Kendinin en büyük düşmanı yine kendinsin şu dünyada yüz milyon adam varken niye en olmayacağına gidip aşık olurusun kı? Salaksın çünkü! Neymiş çok akıllı adammış, ilk kez biri beni anlamış, gözleri deniz gibiymiş. Siper kazıp koruyacaktın kendini, sokmayacaktın o bakışları kalbine. Soktun bak çıkaramıyorsun şimdi. Olur olmaz yerde kaçırıyorsun kalbinden. Herkes zaten bir haber peşinde, dört göz sekiz kulakla hakkında dedikodu yapacak bir şeyler bekleyenlere süper istihbarat verdin. Aferin sana 100 puan.

+Sen de çok üstüme geliyorsun ama, bu kadar saldırma bana. O kadar da kötü şeyler söylemiş olamam. Söyledim mi acaba? Söylemiş olabilirim, Arzu’ya bir sorayım o gecenin detaylarını da şu konuşma işiyle ilgili bir strateji geliştireyim. En kısa zamanda çözmem lazım bu meseleyi. İş yerindeki tüm hedeflerini olmayacak bir sevda uğruna feda edemem. Sevda da ne sevda ama, nasıl bakıyor bana öyle, içimi gören bakışlar, gözleriyle sarılıyor sanki.

-Yok yok hedefler, yaşam hedefleri onları düşünmelisin. Toparlamalısın dağıttıklarını. İçmeseydin keşke o kadar. Bilmiyorsun sanki alkolün sana etkilerini. Geri çekilmeyi de bilmiyorsun sözü diline alınca. Bilmezsin susmayı. Teslim olma bu sevdaya, diren, susmayı öğren, işine odaklan.

+Tamam haklısın, beyaz bayrak çekiyorum. Dinleyeceğim artık seni. Senin çizdiğin yol haritasını izleyeceğim. Söz veriyorum. Bir sorum var sana. Peki o zaman hayat madalya verecek mi bize? Onların istediği gibi yaşadık diye kazanacak mıyız savaşı? Sahi sen kazanınca ben yenilecek miyim? Ben kazanırsam sen yenilecek misin? Onlar kazanacak ikimiz de kaybedeceğiz…

 

1 yorum:

  1. Kara Kitap, ne kadar özlemişim seni! Ne kadar özlemişim cümlelerini.
    Nerelerdesin sen kuzum? Döndün ya... Şükür:)

    YanıtlaSil