-Savunman ne küçük hanım, anlat bakalım? Nasıl bu hale
getirmeyi başardın her şeyi? Nasıl başarıyorsun her şey yolunda giderken
dünyanı alt üst etmeyi bilmiyorum. Bıkıp usanmadın mı bu gelgitlerden? Yapma
demiyor muyum sana hep, yapma!
+Askeri bir düzende olayım istiyorsun sen de! Ne olmuş biraz
fazla içtiysem ve onunla konuştuysam.
-Ağzından çıkanları kulağın duymuyor ki hiç, kelimelerin
nasıl tehlikeli birer silah olduğunun farkında değilsin, şuursuzsun, şuursuz!
Nasıl toparlayacaksın bakalım yumurtladıklarını.
+Nöbetçi olduğumuz bir gece yalnız kaldığımızda konuşurum,
çok sarhoştum, yanlış şeyler söylemiş olabilirim derim olmaz mı? Olur bence.
Evet evet en iyisi konuşmak, kaçmakla olmaz.
-Bomba gibi düştü ortama o gece söylediklerin, ortam buz
kesti birden. Ağzınla içmiyorsun şu rakıyı, içme o zaman!
+Ne var içtiysem, söyledim de ne oldu, aşıksın işte aşık
değil misin ona?
-Benden kaç yaş büyük kızım, babam yaşında, aşık olsam ne
olur. Kendinin en büyük düşmanı yine kendinsin şu dünyada yüz milyon adam
varken niye en olmayacağına gidip aşık olurusun kı? Salaksın çünkü! Neymiş çok
akıllı adammış, ilk kez biri beni anlamış, gözleri deniz gibiymiş. Siper kazıp
koruyacaktın kendini, sokmayacaktın o bakışları kalbine. Soktun bak çıkaramıyorsun
şimdi. Olur olmaz yerde kaçırıyorsun kalbinden. Herkes zaten bir haber peşinde,
dört göz sekiz kulakla hakkında dedikodu yapacak bir şeyler bekleyenlere süper
istihbarat verdin. Aferin sana 100 puan.
+Sen de çok üstüme geliyorsun ama, bu kadar saldırma bana. O
kadar da kötü şeyler söylemiş olamam. Söyledim mi acaba? Söylemiş olabilirim,
Arzu’ya bir sorayım o gecenin detaylarını da şu konuşma işiyle ilgili bir
strateji geliştireyim. En kısa zamanda çözmem lazım bu meseleyi. İş yerindeki
tüm hedeflerini olmayacak bir sevda uğruna feda edemem. Sevda da ne sevda ama,
nasıl bakıyor bana öyle, içimi gören bakışlar, gözleriyle sarılıyor sanki.
-Yok yok hedefler, yaşam hedefleri onları düşünmelisin.
Toparlamalısın dağıttıklarını. İçmeseydin keşke o kadar. Bilmiyorsun sanki
alkolün sana etkilerini. Geri çekilmeyi de bilmiyorsun sözü diline alınca.
Bilmezsin susmayı. Teslim olma bu sevdaya, diren, susmayı öğren, işine odaklan.
+Tamam haklısın, beyaz bayrak çekiyorum. Dinleyeceğim artık
seni. Senin çizdiğin yol haritasını izleyeceğim. Söz veriyorum. Bir sorum var
sana. Peki o zaman hayat madalya verecek mi bize? Onların istediği gibi yaşadık
diye kazanacak mıyız savaşı? Sahi sen kazanınca ben yenilecek miyim? Ben
kazanırsam sen yenilecek misin? Onlar kazanacak ikimiz de kaybedeceğiz…