Polis olay mahalline ulaştığında sırılsıklam bir yatakta
cenin pozisyonunda buldu maktülü. Hiçbir boğuşma emaresi, bir damla kan yoktu,
ama kalbi atmıyordu. İntihardan şüphelendi polisler, evin her yerinde boş ilaç
kutuları aradılar, bulamadılar. Sahi yatak niye bu kadar ıslaktı? Olay yeri
inceleme uzmanları yatağı böylesine ıslatan sıvıdan örnek aldılar. Yatağın
başucunda okuduğu kitabı vardı. Kitabı açtıklarında yere kuru bir gelincik
düştü. Gelinciğin izi olan sayfanın kenarına el yazısıyla yazılmış bir şiir.
Uzman şiiri okudu, eğildi, gelinciği alıp kitabın içindeki yerine
yerleştirdi ve kitabı delil olarak bir poşetin içine attı. Olay yerine
geldiklerinden beri sürekli aynı şarkı çalıp duruyordu müzik çalarda.
Uzmanlardan biri Cd’yi çıkarıp başka bir poşete koydu. Maktülün sağ avucu sıkı
sıkı kapalıydı, öylesine sıkmıştı ki tırnakları avuç içine batmıştı.
Uzmanlardan biri yavaşça açtı parmaklarını, ellerinin arasından çıkan fotoğrafa
şöyle bir baktı ve elindeki delil poşetlerinden birinin içine attı. Günler
sonra Başkomiser Zelal otopsi raporunu ve olay yeri inceleme raporunu okuyordu.
Gelinciğin olduğu kitaptaki şiiri okudu önce :
“Ey kimselere değişmediğim
Ayrılığın neden bunca ağır”
biliyordu bu şiiri. Sanırım
Birhan Keskin’in bir şiiriydi diye düşündü. Kitabı şöyle bir karıştırdı ve
diğer delile baktı. Avuç içindeki fotoğrafın kime ait olduğunu bulmak kolay
olmuştu, eski bir sevgiliye aitti. Bitmiş bir ilişkiye. Tüm yatağı sırılsıklam
yapan şeyse maktülün göz yaşlarıydı. Olay yeri inceleme raporunu okumayı
bitirip otopsi raporuna geçti Zelal. Maktülün yaşı: 35, Cinsiyet: Kadın, Ölüm
saati: 01:15, Ölüm nedeni: Kırılmış bir kalp.
Çok etkileyici Kara Kitap. Kim yazdı?
YanıtlaSilBen yazdım Hayal Kahvem. Yaz dedin ya :)
SilKara Kitap! Şahane olmuş!..
YanıtlaSilSen hep yaz lütfen.... Bu kısalıkta, polisiye ve romantik... Müthiş!
Tebrikler fıstık!
Nahif, romantik ve gizemli bir yazı olmuş (gelincik çiçeği güzel bir detay). Aynı zamanda hüzünlü.........
YanıtlaSilBen CD'de hangi müzik parçası vardı diye merakla tahmin etmeye çalıştım. Candan Erçetin'den "kırık kalpler durağında inecek var".......