27 Ocak 2010 Çarşamba

gezgin

internette gezinirken en çok kimleri kıskanıyorum biliyor musun?gezginleri.bugün http://ozlem-pansiyon.blogspot.com/2010/01/seyahat-bloglar-gezi-siteleri.html yazısını okuyunca içim bir garip burkuldu.bense kendimi bir ağaç gibi hissediyorum.köklerim öyle derinlerdeki yerimden kımıldamam imkansız sanki.duvarıma bir dünya haritası asıp gittiğim yerlerin üzerine kırmızı kalemle bir çarpı atmak ve bir süre sonra haritamın kırmızıya çalmasını hayal ediyorum.sanırım içime bir gezgin kaçtı.yüzüklerin efendisi'ndeki ağaçlar (isimleri aklıma gelmedi) gibi ben de köklerimi topraktan çıkarsam ve yürümeye başlasam ne süper olur.ama bunun için hem para hem de daha az sorumluluk gerekiyor.üniversite yıllarımı ne kadar boş ve anlamsız geçirmişim.sanırım yaşamadan öleceğim.piyangodan da para çıkmıyor ki işi gücü bırakıp alıp başımı gideyim.

2004 yılı haziran ayında karadeniz turuna çıkmıştım.yaşadığım en güzel 1 haftaydı.bir daha da öyle güzel tatil yapmadım.koca bey ben öyle sabahın körü kalkıp yollara düşemem diyerek benimle gelmemişti.yeni yerler görmek,yeni şeyler öğrenmek...işte benim tatil anlayışım.o tatil dönüşü hamile olduğumu öğrenmiştim.yani sümele manastırına falan tırmanırken benim bıdış içimdeymiş.şimdi oğlum biraz büyüsün onunla birlikte tekrar karadenize gitmek istiyorum.karadeniz turu,lykia turu,gap turu...önce türkiye,sonra da italya.evet yurt dışında gitmek istediğim ilk ülke italya,sonra da paris'i görmek istiyorum.sonra japonya.gezi yazılarını,kitaplarını okuyorum,ama görmek istiyorum,oraların havasını,yemeklerini koklamak istiyorum.

1 yorum:

  1. olur birgun hepsi zamani vardir olumlu dusun :)

    bak ben de Karadenizi gormedim hic :(utaniyorum vallahi.

    Bir defter tut kendine gitmek istedgin yerler hakkinda not al.Boylece hem evrene mesaj yollarsin hem de bi gezi firsati ciktiginda karsina planlaman kolay olur :)

    Sevgiler

    YanıtlaSil