11 Mayıs 2010 Salı

uçurtma


insan cennet fıtratıyla yaratılmıştır.


yani yüce tanrım insanı cennette yaşaması için yaratmıştır.sonra insan kendini cennetten kovdurmayı başarıp koşulları insana göre düzenlenmemiş ve kendi iç döngüsü olan insanın yaşayabilmesi için sürekli bir çaba harcaması gereken dünyaya gönderilmiştir.o yüzdendir çabalayıp durmamız.çünkü kendimizi dünyanın döngüsüne bırakırsak dünya bizi kendi istediği yere sürükler, bizim olmak istediğimiz yere değil. eğer durur ve öylece beklerseniz yaşamın sizin için birileri tarafından kolaylaştırılmasını beklerseniz, yani hayatınızın iplerini elinize almazsanız rüzgarda savrulan bir kağıt parçası gibi ordan oraya savrulursunuz.oysa yaşam rüzgar ve bizler yaşamın içinde birer uçurtmayız.ipimizi kimin eline verirsek o bizi kendi istediği gibi uçurur,bizim uçmak istediğimiz yöne değil.ister ki onun uçurtması olalım ve onun istediği gibi uçalım.oysa ipler çok uzakta gibi de görünse uçurtmaya bağlıdır ve ipi var eden de uçurtmadır.


işte ben bunu yapmaya çalışıyorum.kendimi olduğum gibi kabul edip, aklımı kullanarak uçurtmamın uçuşunu belirlemeye.
uç uç uç uçurtmam...iplerin benim elimde,varlığını hissetmeye yeni başlıyorum,acemiliğim ondan kusura bakma.dallara,tellere takılabilirsin kimi zaman, kimi zaman kuşlarla yarışabilir, kimi zaman rüzgarda kendini boşluğa bırakıp martı gibi süzülebilirsin.ama ne yaparsan yap sen benim uçurtmamsın,bensin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder