14 Aralık 2012 Cuma

med cezir

uzun zamandır hissetmediğim şeyler yaşıyorum bugünlerde, belki de hiç hissetmediğim şeyler. hissederek yaşıyorum. korkutuyor, hırpalıyor beni hissetmek. içimde tanımadığım bir kadınla karşılaşıyorum. zaman zaman ürkütüyor beni, bir o kadar narin ve hassas bir o kadar da güçlü kendisi. bu gelgitler arasında iştahım da derin bir uçurum gibi uçsuz bucaksız. kendimi kontrol etmeye çalışıyorum, ama pek de başaramıyorum. sorunlarım var, dünyayla değil kendimle ilgili; hep planlar yapıp, kararlar alıp uygulayamamakla ilgili, kendime saygı duymamak, kendimi sevmemek, kendimi kıyasıya eleştirmek gibi. neden diyorum kendime, kim mükemmel ki? kusurlu ama güzel bir insanım ben.sevmeyi ve sevilmeyi hakeden, akıllı bir kadınım. kendimi seversem başkalarının sevgisine ihtiyaç duymaktan vazgeçersem huzuru bulacağım biliyorum. sevmek insanı özgürleştirirse gerçek sevgidir. beni sevdiğini söyleyenler hep esir almak istediler, ben sevdiklerimi hep esir almak istedim. bana bağlı, bağımlı olsunlar istedim ve hep üzüldüm. çünkü bu tarz bir sevgi çoğaltmıyor, eksiltiyor. bir kurt gibi kemiriyor içini. sevdiklerini özgür bırakmalı insan, kendilerini bulabilmeleri için. sevdiğin insanın gözlerine baktığında kendini görebilmelisin, ayna olmalı içine. sen olmana izin vermeli, sen de böylece kim olduğunu anlayabilmelisin. sevmeyi, sahip olmakla karıştırıyoruz ve yaşanabilecek güzel şeyleri es geçip nefes almaya devam ediyoruz şu hayatta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder