23 Şubat 2011 Çarşamba

bisiklete binmek özgürlük müdür?


Kötü şey ne demek tam, onu da anlayamıyorum.


Hep baskı diyorum- toplum diyorum, ama galiba yine öyle toplum baskısı bu!


Tamam, bir ara hatalar yapmış olabilirim- kötü biri de olabilirim. Ama artık değilim. Sonra, ben büyüdüm artık, kendi kararlarımı verebilirim.


Benim için en iyisinin ne olduğunu en iyi ben bilmez miyim? Artık o kadar da olgunlaşmadım mı?


Baskı altında yaşamak istemiyorum ben artık! Kimsenin bana baskı yapmasını istemiyorum.


Özgür olmak istiyorum, tamamen.


Bazen cam bir fanusta yaşadığımı ve her hareketimin gözlemlendiğini hissediyorum, rahatsız oluyorum. Sürekli birilerinin eleştirel gözlerle bana bakması, hayata farklı pencerelerden baktığımız için beni anlamaması ve yargılaması beni huzursuz ediyor.


Kendimi kısıtlanmış ve onların istediği gibi yaşamaya zorlanmış gibi hissediyorum.Beni özgür bıraksınlar istiyorum. Kendim de kendimi özgür bırakmak istiyorum.


Her zaman iyi olunur mu ki? Hem nedir ki her zaman iyi olmak? Bazen kötü de olabilirsin, ben bazen biri hakkında konuşuyorum mesela - iyi yorum yapmıyorum, kendimi kötü mü hissetmeliyim- ya da bazen biri beni üzmüş diyelim, ondan öcümü almak istiyorum, kötü mü oluyorum?


Ne yaparsam, ne söylersem, ne yazarsam yazayım o hep ben olmuyor muyum?


Ben sadece bir insanım.Ama eğer ailemi bu kadar çok düşünüyorsam, onları seviyorsam ve onlara vakit ayırıyorsam. Göstermelik değil, içten ve gerçek sevip sayıyorsam onları. Ya da doğru bulmadıklarımı söylüyorsam, yapmacıksız duygularımı belli ediyorsam, isteklerimi açık ve net söylüyorsam. En ufak bir şeyden etkileniyor, sokak çocuklarını gördüğümde etkileniyor, kalbim en ufak bir şeyde yumuşuyorsa. Bir gün elimden gelirse yardıma muhtaç kişilere yardım etmek istiyorsam, ama bunu başarmak için önce kendimin başarması gerekliliğini biliyorsam ve bunun için uğraşıyor, çalışıyorsam. İyi ve kötünün savaşında iyi kazanınca etkileniyor ve gözlerim doluyorsa; yoksulluk ve haksızlık üzerine bir şey izleyince ağlıyorsam, kötüleri izleyince de hep onların da bir hikâyesi vardır, kötü olmalarının bir nedeni vardır, diyebiliyorsam. Ben insanım diyorum kendime. Sadece insanım.


İnsan sadece kendine zarar veriyor, çevresindekilere zarar vermiyorsa kötü değildir. Kötü olduğunu düşünüyor ve kendine zarar veriyordur.


Zaten acıdan korkmamak gerekir- acı çekmek kötü bir şey değil ki! Kendine güvenmek ve inanmak gerekiyor. Çünkü sen kendinden emin olunca, yanlış yapmış olmuyorsun.


Başkalarına göre belki yanlışlarım var, ama bu onlara göre yanlış bana göre doğru, benim anladığım evlilikle ailelerimizin anladığı evlilik aynı değil. Benim istediğim hayatla onların veya senin benim için istediğin hayat aynı değil.


Niye herkes kendi doğrusunun başkasının da doğrusu olmasını ister?


Evlilik bu mu demek? Bence hayır.


Ben yalnız başımayken de başkalarıyla birlikteyken veya kontrol altındayken de hep aynı olmak istiyorum, hep aynı kalmak istiyorum. O zaman her şey çok güzel oluyor, çok doğru oluyor.


Benim sorumluluğum başta kendime, hiç kimseye değil ki.İnsan için en önemli şey özgür kalabilmekmiş; şimdi anlıyorum özgürlüğün tam olarak ne olduğunu.


Ve bir kez daha anlıyorum; hayat ve yaşamak aslında ne kadar gizemli, çünkü hep yeni bir şeyler öğreniyorsun, keşfediyorsun,değişiyorsun…


Eğer istersen!..

2 yorum:

  1. Bir gün anlayacaksın, kimsenin seni alıkoyamadığını bisiklete binmekten ama o gün bir bisikletin olmayacak. Sen boşver kendinden başka herkesi, canın istiyorsa, atla bisiklete, nereye istiyorsan oraya sür gidonu.

    YanıtlaSil
  2. Ne denebilir ki,çok haklısın
    özlem

    YanıtlaSil