21 Ocak 2013 Pazartesi

dalgalıyım

dalgalı kur şeklinde geçiyor hayat sabah kalkıyorum enerji doluyum, kalbim sebepsiz mutlu, öğlene doğru ne oluyorsa sanki bütün enerjim çekiliyor, akşam eve boyun ve baş ağrısıyla dönüyorum. planlar yapıyorum yaptığım planların önüne hep engeller çıkıyor. bugün diyorum her şey yolunda gidiyor ne güzel,bir iki saat sonra  hop gün tepetaklak dönüyor. bir terslik var bugünlerde ama anlayamadım gitti. havadaki lodos, yüksek basınç alçak basınç değiştirip bünyemizi de hallaç pamuğu gibi atıyor sanırım. cumartesi günü sabah güneşle uyandık güne öğlene doğru bulutlanmaya başladı hava saat 3 sularında sanki gökle yer yağmur taneleriyle birleşti, rüzgarla birlikte yağan yoğun bir yağmur, sonra yağmur sakinledi ince ince yağmaya başladı saat 5.30 sularında gökyüzünde bulutlar yerini batmakta olan güneşe bırakmış, gök mordan, turuncuya rengarenk giysiler giymişti.   aynı benim ruh halim işte. ben de bazen şimşekler çaktırıp, gürleyip yağıyorum, ondan sonra bir bakıyorum ki savrulan benim. birden bulutlar dağılıp güneş çıkıyor gönlümde, sonra aniden tekrar yağmur bulutları, ince ince içime yağarsa yağmur sorun yok, ama içime yağmaktan bıkıp fırtınaya dönerse fırtına beni içine alıyor. ince ince, siğerek yağmalı, yağmalıyım. yapacak çok şey var. verilecek kararlar, yürünecek yollar, okunacak kitaplar, sevilecek bir ben var.
ne çok kişi öldü son günlerde, mehmet ali birand, toktamış ateş, ahmet mete ışıkara... diyorum ben havada bir şey var.

3 yorum:

  1. evet iyi, akıllı insanlar ölüyor, meydan iyicene kalıyor onlara,offf

    YanıtlaSil
  2. Havalardan havalardan. Ben hep suçu mevsimlere atarım aksi halde dengesizliğime de moral bozuyorum:)

    YanıtlaSil